Bir çiçek açtığında
Bir eski avluda
Diyor ki;
Her sey çok eksik ve neredeyse yok gibiyken
Buldum buluşturdum kendime geldim
Tek eksik sensin! incecik, çilli bir dille
sen de gelsen.
Beşiğini salladığın gönlümün, kâh kundağını çözen, kâh bağlayan, kâh uyutan, kâh uyandıransın. Ne olur, iki cihânı büyüleyen sesinle gene bir ninni söyle de, şu yaralı yürek yatışır olsun, ey dünya güzeli!
dünyâya gözümüzü açmakla, bir oyuna başlamış bulunuyorduk; hayat büküle büküle akan bir dere gibi, ne tarafa kıvrılırsa, o yolu tâkip etmekten başka çâremiz yoktu.
Yaşamak böyle soğuk ve böyle çürümüşken
Yetmiyor aynaların fısıldadığı masal!
Gel, omzuna abanmış yaralarla övüngen,
Gel içimde biriken encâmını geri al