Akhilleus gerçekten kastettiği şeyleri söylüyor, karşısındaki öyle yapmazsa da şaşırıyordu. Bazıları bunu budalalıkla karıştırabilir. Oysa her zaman yürekten gelen şeyleri söylemek de bir tür deha değil midir?
Bir yazarın ifade ettiği gibi şımarık olarak tanımladığımız çocukların gerçek sorunu “istediklerinden bol bol, gereksinim duyduklarından ise çok az elde etmeleridir.”
Çünkü annelerimiz gibi ağlamayan kadınları nasıl seveceğimizi bilemiyoruz biz. Onları ağlattığımız için kendimizden nefret ediyoruz, ama ağlamadıkları zaman da annelerimiz kadar iyi yürekli olmadıklarını sanıyoruz.
Kadınların en zeki ve başarılı olanlarının bile ancak bir erkekle tamamlanacağı, başka hiçbir şeyin bu yarım kalmışlık durumu düzeltmeyeceği öğretilmişti bana…
Antidepresandan beri rüyalarım kanlı ve sözsüz bir Uzak Doğu filmiydi - feci şeyler oluyor ama kimse layıkıyla üzülmüyor, en azından istifini bozmuyordu.