Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buğra L.

Planlı Seyahat
İyi hazırlanmış ve planlanmış bir seyahat, daha bidayette, yarı yarıya muvaffak olmuş sayılır.
Reklam
Neden sen de herkes gibi karada, sıcak evinde rahat rahat oturmazsın?
Güvertede çatlayan her dalga içerde top atılmış gibi gürlüyor. Zavallı tekne bu yükün altında, sıtma nöbetine tutulmuş hasta gibi tirtir titriyor... Uyumak mümkün mü?... Her türlü kötü ihtimal, insanın aklını bir kurt gibi kemiriyor. Dışarıda kudurmuş vahşi denizle aramız' 33 mmlik bir kaplama tahtası ayırıyor. Bu Kısmet'in girdiği ilk imtihan, ilk büyük fırtına. Ayrıca, O'na emek veren nice ustanın, kendi elimizle hazırladığımız arma ve donanımın da bir imtihan'. Ama bu öyle bir imtihan ki, ya sınıfı geçersin, ya kalırsın. İkmali yok... Kaldın mı da tatlı canınla ceremesini çekersin. Kendi kendime söyleniyorum: Neden sen de herkes gibi karada, sıcak evinde rahat rahat oturmazsın? Ama biliyorum ki, aradığım hayat budur ve onsuz yapamam.
SSCB’nin çöküşü
On yıl içinde Doğu Avrupa uydu yörüngesi çözüldü, Sovyet İmparatorluğu parçalandı ve Rusya, Büyük Petro zamanından beri kazandığı hemen her şeyi geri verdi. Hiçbir büyük dünya devleti, herhangi bir savaş kaybetmeden, bu kadar çabuk ve bu kadar kesin dağılmamıştı
Sayfa 741Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yapay Tehditler
Bir ulusun moralini yükseltmek için mevcut olmayan bir tehdidi ortadan kaldırmaktan daha kolay bir yol yoktur
Sayfa 140Kitabı okudu
Hukuka dayanmayan güç
Hukuka dayanmayan güç, kuvvet gösterilerine neden olur; güçten yoksun haklılık da boş kabadayılıktan ileri gidemez
Reklam
Analist ve devlet adamı
Analist hangi sorunu inceleyeceğini kendisi seçebilir; devlet adamı ise sorunları önünde bulur. Analist açık bir sonuca varmak için ne kadar zaman gerekiyorsa o kadar zaman kullanabilir; devlet adamı için asıl sorun zamanın darlığıdır. Analist üzerine risk almaz. Vardığı sonuçlar yanlış çıkarsa, başka bir inceleme yazabilir. Devlet adamı ise, bir tek tahmin yapma hakkına sahiptir; yaptığı yanlışlardan geri dönüş yoktur. Analistin elinde bütün bilgiler vardır ve bunlar analistin entelektüel gücüne göre değerlendirilir. Devlet adamı ise, doğruluğu henüz kanıtlanmamış tahminlere göre karar verir; kaçınılmaz değişimi ne derece akıllıca yönlendirdiğine ve her şeyden önce barışı ne kadar iyi koruduğuna göre tarih tarafından değerlendirilir. İşte bu yüzden devlet adamlarının dünya düzeni sorunu ile ne kadar başarılı veya başarısız bir şekilde ilgilendiklerini araştırmak, çağdaş diplomasiyi anlamanın sonu değil, belki de başlangıcıdır.
Sevişmek de bir saldırıdır...
Aşkta karşılıklı duygular, ne denli sevecenlik dolu, derin ve yumuşaksa, sevişmek de o denli sert ve hoyratça. Sevişenler, birbirlerini hırpalamak, yaralamak,canını yakmak için çalışıyorlar sanki. Bedenlerinde silinemeyecek bir iz bırakmak istiyorlar. "Sevişmek de bir saldırı"diye geçiriyor içinden Orhan. "Ama saldırının böylesi, silahlı, korku verici ve öldürücü olana yeğlenir. Kentte kan gövdeyi götürürken, olaylara gözlerini kapayıp her gece delice sevişenler var. Kimbilir, belki de haklı olanlar onlardır. Kuşkusuz onlardır, çünkü yitirilen özgürlüklere yeniden kavuşmanın başka yolu olmayabilir."
Sayfa 100Kitabı okudu
Bir Asi Ol!
Bağımsız ve özgür ol! Bir asi ol!Bir asi kimseye bağımlı değildir. O kendi eşsizliğine saygı duyar. Onun tek varolma nedeni, `düş 'ünü gerçekleştirmektir. Yaşamını ve tüm enerjisini bu amacına adar. Hem düşleyip hem de bağımlı olamazsın,Ama hem düşleyip hem de hizmet edebilirsin.Hizmet etmek bağımlı olmak değildir...Hizmet etmek, hem kendi yaşamını,hem de başkalarınınkini yönetmektir...Bu seven kişinin işidir. Yalnızca sevenler hizmet edebilirler.Sevmeyenler ise sadece bağımlı olabilirler!
Sayfa 221Kitabı okudu
Türk İmparatorluğu
"Türk İmparatorluğu'na kim saldırırsa , Türk halkının birlik ve beraberlik içinde bulunacağını dikkate almalıdır.Bu yüzden, orayı ele geçirmek isteyen iç karışıklıklardan yararlanmaktan medet ummasın."
Ben o kadar egoist miyim?
Bir öğretmeni Atatürk aleyhinde kötü bir şiir yazdığı için hizmetten çıkarmışlardı. Öğretmen yeniden kadroya girmek için dört yana başvuruyordu. Bir gün bakanın yanına gitti. Ehliyetli de bir gençti. Bakan:Oğlum, dedi, hakkınızda biz hiçbir şey yapamayız. - Niçin
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Mutluluk, yabancı bir şehirde yapayalnız kalmaktı...
Bahnhofstrasse'den göle doğru yürüdü. Özgürlük ne güzel şeydi. O anda içinde öyle bir his vardı ki, sanki yeryüzünde tek başına yaşamaktadır. Bütün varlığı elindeki çantasından ibarettir. Hiç bir sorumluluğu yoktur. Selam verecek kimsesi bulunmamak bile bir özgürlüktür. "Hürüm!" diye bağırmak geliyordu içinden. "Tek ve hür!" İçi içine sığmıyordu. "Acaba mutluluk bu mu ?" diye düşündü? - Mutluluk, yabancı bir şehirde yapayalnız kalmaktı... Mutluluk, tek başına bir kahvede limonlu çay içmekti... Mutluluk tek bir şeyse, ne idi o tek şey? Bir kaç şeyse mutluluk yoktu. Dün, bugünden daha mutluydum denemezdi. Dense bile saçma olurdu. Mutluluk sonsuzdu. Öyle ise sonsuzluğa benzerdi. Sonsuzluğun tarifini bilmek gerekti, yeni bir koku duymak sevindirirdi insanı. Yalnız olmak, özgür olmak da sevindirirdi.
Makam giysisi çıkınca çıplak kalanlar
Memuriyetteki unvanların sadece bir giysi olduğunu daha gençken algılamıştım. Yakından veya uzaktan tanıdığım nice siyaset adamları, genel müdürler, büyükelçiler ve başkonsoloslar iş başındayken müthiş kasılırlardı. Elimde olmadan gülerdim hallerine. Zaman geldi onları mevkilerinden inmiş olarak da gördüm. Yani hepsinin giysilerini kaybedip çıplak kaldıkları zamanları. Kişilikli olanlar, çıplakken de kişilikliydiler. Bu gerçeği çok erken keşfettiğimden, her zaman mutlu oldum. Hiçbir vakit arkada bıraktığım zamanları aramadım.
Sayfa 228Kitabı okudu
Lazo, Kürdo ...
Vatandaşlara iyi muameleyi şiar edinmiş olduğumdan bir yere atandığımda önce memurların davranışlarını düzeltirdim. Örneğin Düsseldorf' a gittiğimde, ilk gün baktım pasaportla ilgili üç memur bir bankoya sıralanmışlar ve halka, "Sen lazo gel, kürdo sen bekle," gibi hiçbir nezakete uymayan bir tarzda hitap ediyorlar. Öğle tatilinde aldım karşıma onları, "Siz nasıl vatandaşa lazo, kürdo, kara herif gibi tabirlerle hitap edersiniz?" diye haşladım ve derhal geri plana aldım.
Sayfa 214Kitabı okudu
43 öğeden 31 ile 43 arasındakiler gösteriliyor.