Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadriye

Kadriye
@Aykc
Kitaplarla ilgili olmayan diyaloglar içinde bulunmuyorum. Lütfen bu amaç dışında mesaj atmayın!
131 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir İdam Mahkumunun Son Günü Öncelikle yazara değinerek başlamak istiyorum. Victor Hugo romantik akımının öncülerinden biri olan Fransa doğumlu bir yazardır. Hatta kitabın ön sayfalarında karakterlerden biri olan İçli Şair bize romantisizm akımı ile ilgili kendini tanımlayarak bilgi vermektedir. “Ben ılımlı bir romantiğim. Duygulara hitap ederim.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,3bin okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Başlarda okurken ben ne okuyorum dedirttiren bir kitap. Yazar kitabı dört bölüme ayırmış ve ilk bölümde fazla betimlemelerden kaynaklı okuduğumu anlamayıp sayfayı ikinci kez okuduğum olmuştur. Hatta birinci bölüme o kadar çok karakter sığdırmış ki kendimi polisiye bir roman okuyor da cinayet anında birçok görgü tanığı ile tanışıp onları
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,8bin okunma
252 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yazar bu eserde çoğunlukla çocukların anne ve babasına karşı olan tutumlarını, karşı cinsteki uzvun kendi uzvundan farklı oluşunu ve bu farklılıktan kaynaklı olarak cinsiyetini ve cinsel kimliğini sorgulamaya başlaması üzerinde yoğunlaşmıştır. Geçmişten bugüne değişmeyen ve ebeveynlerimizin kaç kuşak geçse de hiç sıkılmadan anlattığı, hepimizin aşina olduğu bir masal vardır; “sizi leylekler getirdi.” Evet işte bu leylekler ile her çocuğun bir sorgulama yolculuğu başlar. Leylekler bizi nereden nasıl getirdi gibi birçok soru ile başlarız. Kitapta öncelikle bunlara yer verilmiştir daha sonra nevroz, libido, Oidipus kompleksi, kadın ve erkek cinselliği gibi konular üzerinde yoğunlaşılmış ve her biri farklı başlıklar altında makale şeklinde okuyucuya sunulmuştur. Kitap hakkında düşüncelerim: Kitabı okurken biraz sıkılmıştım çünkü kitap çoğunlukla çocukların cinsiyetini keşfetmesi üzerinde durmuş ve her birimiz çocukken bir şeyleri sorgulamışızdır bu yüzden bana pek katkısı olduğunu söyleyemem. Ama psikolojik açıdan biraz doyum kazanmış olduğumu da inkar edemem.
Sevgi ve Cinsellik Üzerine
Sevgi ve Cinsellik ÜzerineSigmund Freud · Lilith Yayınevi · 2020652 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
125 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Erich Fromm bu eserinde sevginin ne olduğunu anlatmak için kitabı dört bölümde inceleyerek okuyucuya sunmuştur. İlk bölümde sevginin bir sanat olup olmadığını sorgulamamızı istemiştir ve eskiden beri süregelen sevginin, bir nesne sorunu sanıldığını dile getirmiştir bu yüzden Victoria dönemi ya da çağdaş toplumdaki sevgi anlayışına örnekler
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Payel Yayınları · 199518,5bin okunma
182 syf.
10/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Pascal bu eserinde çiftler arasındaki ilişkiyi çeşitli yönlerden inceleyip okuyucuya ideal bir çiftin nasıl olduğunu aktarmak istemiştir. Özellikle Manipülasyon kavramını inceleyecek olursak bu günümüzde daha çok ikili ilişkilerde sık rastladığımız durumlardan biridir ve “narsistik sapkınlık” olarak adlandırılmıştır. Kitabın birinci bölümünde
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,581 okunma
Reklam
184 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Dostoyevski'nin ilk eseri İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Yazarın hayatının izlerini bu eserde görebiliriz çünkü kendisi yoksulluktan dolayı edebiyat ile ilgilenmiş ve bu kitabı yazıp borçlarını kapatmak istemiştir. Bu yüzden kitabın içeriğinde yoğun olarak yoksulluk teması işlenmiştir. Bu eserde; Dostoyevski, Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna'nın birbirlerine yazdıkları mektupları okuyucuya sunmuştur. Ekonomik olarak durumları her ne kadar kötü de olsa her daim birbirlerine gerek maddi gerek manevi bir şekilde destek çıkmışlardır. Aslında bu iki karakterimiz toplumun düşüncelerinden çekindikleri için bir araya gelememektedir çünkü karakterlerimizin arasında yaş farkı vardır. Bunun yanı sıra Dosteyevski geçmiş yaşantıya duyulan özlemi kalemiyle okuyucuya sade bir dille aktarmıştır. Klasik bir eser olduğu için puanım 8.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma
584 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Öncelikle bu kitabı alırken çok heyecanlıydım ama elime alıp okumamla sürekli bi bitsin amaç ne falan diye sorguladım. Yani kitabı okurken hiç zevk almadım. Konudan konuya çok fazla geçiş var, bazı kısımlar bölümün devamı niteliğinde ama genel anlamda okurken ben ne okuyorum dedirtiyor. Baş karakterlerimiz Sonje ve Numi’nin Dünya’ya gelişi ile başlıyor hikayemiz. Yazarımız karakterler aracığıyla farklı gezegenlerin varlığını ve oradaki insanların üst seviyede oluşunu, teknolojinin vs her şeyin gelişmiş olduğunu anlatmaya çalışmış biz okuyuculara ve bizleri insan değil insansı olduğumuzu dile getirmiş, yani tam insan değilmişiz gibi bir şey anladım. Bizim seviyemiz bir bile değilmiş aslında haklı da biraz. Hakkını yemeyeyim bazı yerlerde çok güzel konulara değinmiş ama bu kitabın akıcı olduğu anlamına gelmez. Bu dünyaya geliş amacımızı sorguladım ve diğer gezegenlerle karşılaştırınca insansıların sıradan günlük bir rutinle hayatlarına devam ettiğini düşündüm. Belki ileride tekrar elime alıp okursam farklı bir bakış açım olur. O yüzden puanım 6.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 201812,7bin okunma
656 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Spoiler verdim ona göre okuyunuz!
Karakterler Quasimodo- zangoç ve Frollo'nun evlatlığı Esmeralda- Çingene kızı Phoebus- Esmeralda’nın sevdiği adam Claude Frollo- Quasimodo’nun babası ya da psikopos ve Esmeralda’nın aşığı Pierre Gringoire- Esmeralda’nın ölümden kurtarıp evlendiği adam ve şair, felsefeci Gudule- Esmeralda’nın annesi Yazarımız Victor Hugo bu tarihi eseri kaleme
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201932,7bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Nikola ailenin beş çocuğundan dördüncüsü olarak dünyaya gelmiştir. Kendisinin küçük yaştan itibaren birçok yeteneğe sahip olduğunu ve hayatı boyunca sevgiden yoksun bırakıldığını göreceğiz bu eserde. Öncelikle abisinin merdivenden düşüp ölmesiyle annesinin onu suçlaması ve anne sevgisinden yoksun olmasının onun gelecek yaşlarında psikolojik bir
Nikola Tesla
Nikola TeslaTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 2020434 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Biraz Spoiler vermiş olabilirim!
Wells’in Zaman Makinesi adlı eserinde ana karakterimiz olan Zaman Yolcusu sekiz yüz binli yıllara giderek zamanda yolculuk yapmaktadır. Orada başına geleceklerden haberdar değildir ve hayalindeki gelecekten oldukça farklı bir zaman diliminde yer almaktadır. Orada yer altı ve yer üstü insanları olarak sınıflara ayrılmış iki tip insan türü vardır.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · İthaki Yayınları · 202328,8bin okunma
Reklam
330 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Uzun zamandır Livaneli’nin eserlerini okumak istiyordum, kendisi hep ilgimi çekmiştir ve ki zaten oldukça ünlü bir yazarımızdır. Evet “Kardeşimin Hikayesi” epey bir ilgimi çekti kapaktan mıdır yoksa kitabın isminden midir bilmiyorum aldım ve okumaya başladım. Oldukça sürükleyici geldi, ilk olarak bir cinayet ile sarsılıyoruz, yazarımız bizi bu
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,2bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Olay örgüsü, ana karakterimiz Bruno yani bir asker çocuğu olan 9 yaşındaki genç adamı merkezine alarak başlamaktadır. Babasının görevi nedeniyle Berlin’den Auschwitz kampının yakınlarına ya da Out- with denilen yere taşınmaktadırlar. Bu genç adam Berlin’deki üç arkadaşının yokluğundan dolayı kendisini yalnız hissetmekte ve taşındıkları yeri
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139bin okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Twentieth century starts with the Edwardian period and it is related to industrialization, mass media, modernism and postmodernism. Modernism is a reaction to Victorian realism and interrogates reality because nothing is certain. People gave importance to the fields like art and literature. In contrast, Postmodernism is a reaction to modernism. It is associated with the continuation of modernism. In this century, Absurd drama is important because it shows the isolation, alienation, subjectivity, and meaninglessness. Samuel Beckett’s waiting for godot is the most popular example of this drama. This play shows the meaninglessness of life, there is no purpose any characters in this life. There is no plot. There are always repeated dialogues and actions. The language is very simple and the ending is very absurd. They do not leave they still wait. It is a play without a play. In this play nothing happens and takes place on the stage.
Waiting for Godot
Waiting for GodotSamuel Beckett · Faber and Faber · 20108bin okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
There is a man named Gregor. He wakes up a morning. He realizes that he becomes an insect. He could not go to his job because he couldn’t get up. It is difficult to get up, speak, and move. His boss or director comes to his home to say he needs to come to his office and deal with his job. But his voice is not heard by family and boss. He decides to open the door. He turns the key and he tries to show himself. Everybody tries to keep away from him. Everybody thinks that he is an ugly creature, so he is an odd one for themselves. As time starts to pass by, his family start to feed and look after him. However, he has not a job, career. His family leave him alone in his room. His father throws him to three apples and hurt him. Gregor faces to death. His sister has a dream which is about playing a violin or going to conservatory. Gregor feels worthless because he is kicked out his position. He is the only people who can look after his family as an economical way. He can bring money. His family tries to match his worth with money. After his career life, he could not be seen as an individual. This book shows us a man who is a stranger for his family after he is a creature. His family decided to travel without him.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,6bin okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
George Orwell anticipated that the world will be governed by super powers. These super powers are reflected in the novel as Oceania, Eurasia, and Eastasia. In 1984 we have futuristic totalitarian society and this society is controlled by the party. This party is a sort of police state. It is governed by Big Brother. It is controlled and restricted. There is no individuality and privacy because the party tries to create machines. Although they seem to be human beings, there is no mercy, and law. The only thing that they have is to achieve the slogans of the party. Additionally, thought police always controls what people think and how they think. So their individuality always is taken from them. Moreover, knowing foreign countries is also prohibited because communicating lets people know everything. Therefore, they are not allowed to communicate with other nations. If they communicate other countries or cultures, it is like a threat. They are made to believe that western people are violent or barbaric individuals. Furthermore, language is like a codified version of identity so newspeak is sort of dictionary. Winston accepts that “War is peace, freedom is slavery and ignorance is strength” (Sparknotes, 2021). When you make people believe that they are at war with other nations, all the time it consolidates society’s members. If they are free, they become a slave because freedom is something that needs to deprive from. If they want to be freedom, like Winston, they should be put into the minister of love. Ignorance is something that they need to do because in this way they can be happy in this world.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,7bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Brave New World is a sort of psychological oppression and is a reaction to the mentality of society in developing technology. In the novel, there is a Bokanovsky’s process. They create people in unnatural ways in this process and clone an embryo and categorize them into different classes like Alpha, beta, gamma, etc. There is no individuality because every individual is a clone. So it is pointed out that “We are not our own any more than what we possess is our own. We did not make ourselves; we cannot be supreme over ourselves. We are not our own masters. We are God’s property "(Huxley, 2002, p. 158). Furthermore; soma, like a painkiller is given all individuals to make them relax. We are made to believe that we are happy, and we have everything we want in this world because of the economic policies and capitalist system. However; the real happiness cannot be acquired by consuming, economic or social power. In fact, happiness can be acquired only by freedom. For instance, having freedom and individuality is significant and valuable for John and knowledge is limited in that society. In the book, it is stated that “Knowledge was the highest good, truth the supreme value; all the rest was secondary and subordinate.” (Huxley, 2002, p. 155). Moreover, All human beings are programmed like a machine. The decisions that they take, all the actions that they took are because of soma, hatchery system or feelies. Therefore, we cannot see the concept of individualism. All these things are for the sake of social stability. We can say that “No civilization without social stability. No social stability without individual stability” (Huxley, 2002, p. 31).
Brave New World
Brave New WorldAldous Huxley · Sun Dial Press · 193660,2bin okunma
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
31 günde okudu
/The Aspect of Phenomenology for Every Character/ Shakespeare is the most famous playwright and poet and Hamlet was masterfully written by him in the golden era of Elizabethan theatre. The play begins with the murder of Hamlet’s father. Throughout the play, the main purpose of characters is to revenge each other. Meanwhile, we can observe the
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202044,9bin okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Hikayemiz, kitabımızın ana karakteri ve anlatıcısı olan El Mustafa’nın yıllarca uzak kaldığı adaya geri dönüşü ile başlar. Karakterimiz annesi ve babasının gömülü olduğu Bahçe’yi bulup orada kırk gün kırk gece boyunca yalnız kalır. Bu kırk günlük süreç sona erdikten sonra dokuz arkadaşı onu ziyarete gelirler, bu karakterler haricinde El Mustafa’nın kız kardeşi gibi sevdiği Kerime adlı karakteri de unutmayalım. Bu dokuz adam yani, müritleri, etrafında toplanır ve “var olmaya dair ne varsa” sorgulamaya başlarlar ve El Mustafa okuyucuya ışık tutmaya çalışarak felsefik bir şekilde cevaplar verir. Peki karakterimiz neleri yorumlamıştır? Orphalese şehrini ve 12 yıl boyunca sürgün edildiği toprakları, müritlerinin ona hasret kalışını, elde ettiğimiz şeyler için şükran duymamızı, çirkinliğin ne olduğunu ya da ne olmadığını, zamanın bizim için değerini, hayatın bizim için ne anlama geldiğini, yalnızlığı, ölümü, Tanrı hakkında düşüncelerini yorumlamıştır. Bu derin sohbet sona erdikten sonra, herkes ait olduğu yere gitmiştir ya da topluluk dağılmıştır diyebiliriz. Bunun ardından yedi gün yedi gece boyunca Bahçe’ye Kerime dışında kimse gelmemiştir. Anıları ve acısı ile yalnız başına kalmıştır.
Ermişin Bahçesi
Ermişin BahçesiHalil Cibran · Zeplin Kitap · 201814,7bin okunma
303 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Her şey Fransa’nın Oran Kent’in de birçok farenin ölümüyle başlamıştır. Bu nedenden dolayı çevrede bulunan herkesi bir panik kaplamıştır. Bu olay hastalığa sebep olmuş ve yavaş yavaş etkisini göstermiştir. İnsan vücudunun çeşitli yerlerinde ağrıya sebep olmuştur. Bu sırada Doktor Rieux bu konu hakkında araştırmalar yapmaya başlamıştır. Başlarda bunun köklü bir salgın türünden olmayacağı düşünüldüğü için önlem alınmamıştır fakat gün geçtikçe ölü sayısındaki artışla beraber bunun bir veba olduğu haberi duyurulmuş ve kent kapatılmıştır. Hastanedeki bazı yetersizliklerden dolayı yetkililer ihtiyaç duyulan malzemeleri dışarıdan almaya karar kılmışlardır. Bu arada Doktor Castel de elindeki malzemelerle serum yapmaya çalışmaktadır. Ölü sayısındaki artıştan dolayı mezarlar bile kimseye yetmez olmuştur bu yüzden ölüler fırında yakılmaya başlanmıştır. Castel’in geliştirdiği serum başarılı olmuştur. Salgının bittiği haberi duyurulmuştur.
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020bin okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
John Barth is the most important postmodernist novelist and his works of art fiction and reality somehow is complicated. It becomes difficult to decide which one is real and which one is fiction. Blurring and uncertainty is so immense that sometimes it is problematic to understand what is happening and what is going on this story. In the story we
Lost in the Funhouse
Lost in the FunhouseJohn Barth · Bantam Books · 196916 okunma
40 syf.
·
Puan vermedi
Kew Gardens was written by Virginia. Virginia Woolf, who is against living Victorian style, also writes this in her works. According to the period she lived, her literature trend is modernism. She uses the style of stream of consciousness. Firstly, the title is itself important. Kew Garden is showed as a reference to The Royal Botanic Gardens in
Kew Gardens
Kew GardensVirginia Woolf · Royal Botanic Gardens · 201537 okunma