Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aylin yıldırım

Bizi hayatın içine çeken şeyin, onun başımıza neler getireceğini bilememek olduğunu öğrendim.
Sayfa 120
Reklam
Senin gülüşün hayatı locadan izlemeye çağıran bir davetiyedir.
Hayatın verdiğini geri almadığı görülmemiştir Güzin.
Sayfa 95

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öyle sopayla şiddetle bir yere varılmaz... sen hot zot edip haykırınca açıcağı varsa bile çiçek açmaz... İnsanların gırtlağına ip, kukusuna çakmak dayamakla da olmaz... asıp yakmayla bitseydi, ikibin yılda çoktan biterdi bu işler... Aslolan sevgi, hoşgörü ve barıştır...
Sayfa 131
Sen anlamazsın, "ana gibi" bağırdım... Dünyanın her tarafındaki kasaplar bilir bu çığlığı... Dili filan yoktur bunun... Kulağımızı tıkarsak duymayız sanırlar... Ama ana çığlığı insanın kâbuslarına girer, bin yıl yankılanır, laneti alınlarına yapışır...
Sayfa 95
Reklam
İhtiyarlamayı ne zaman ki kalbinde, fikrinde yaşıyorsa insan, vaziyet ciddidir.
Sayfa 18
Ben erkekleri iyi bilirim. Ay, kaç tane tanımış ki o, demesinler. Benim mahrem gecelerimi onlar nerden bilecek. Hem, kimi zaman biri bile tamamı için en iyi örnektir.
Göreceksiniz ya, ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım...
Sayfa 103
İçime çektiğim bu ıslak hava ne kadar tazeydi! Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantıkla akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir âna bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak...
Sayfa 98
Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek mecburiyeti kadar korkutmazdı.
Sayfa 53
Reklam
Şimdi bu uçtu uçacak çadırın içinde sırt üstü uzanmış, ilk vidanın ne zaman gevşediğini merak ediyordum. Evlilik dediğimiz bu çok parçalı makineleri işler halde tutan yüzlerce vidadan ilkinin ne zaman su koyverdiğini, "yok ben artık yapamayacağım galiba", deyip vidalıktan istifa ettiğini, kaç zaman bize hiç belli etmeden tıkırdayıp durduğunu, hemen yanındaki başka bir vidayı da gevşemesi için taciz ettiğini düşünüyordum.
Sayfa 75
Sana iyi gelmeyeni nasıl seversin? Sokakta mı buldun kendini?
Sayfa 67
Görür görmez anlıyordun, senin inceliklerinin karşılığı vardı onlarda, yerlere saçılmıyordu onlara sunduğun tatlılıklar, ziyan olmuyor, ıskalanmıyordu, ki senin hiç alışık olduğun bir şey değildi bu.
Sayfa 54
Bazı şeyler diğer şeylerden daha ender bulunurlardı ve işte insanlar zaten o yüzden kilit denen şeyi icat etmişlerdi.
Sayfa 64
Diyeceğim, bizi olduğumuz gibi sevemiyorlar. Bizi birazcık olsun değiştirmeyi başaramazlarsa sevemiyorlar.
Sayfa 163
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.