Ayşe
@AyseKA
Psikolojik Danışman
14 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Duygular vardır fakat bu duyguların ifadeleri bastırılır. Bastırılan duygular bilinçaltına itilir. Zamanla bu duygular, bilinçaltında biçim değiştirmeye başlarlar ve artık onları tanımak, bu duyguların farkına varmak güçleşir. Ne var ki beden bu duyguları kendinde barındır. Bedenin vermiş olduğu belirtiler dinlenirse, tanınması güçleşmiş, bir köşeye itilmiş olan duyguların farkına varılabilir. Söz konusu olan bedenin dilidir.
Sayfa 100 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Kendini tanıyan kimse, dış dünyadaki olayların ve iç dünyasında oluşan yaşantıların çoğu kez farkındadır. Bu tür biri, çevresindeki kişilerin kendisini nasıl etkilediğinin farkında olduğu kadar kendisinin çevresindekileri nasıl etkilediğini de bilir. Böylece kendi yaşamını yönetebilme olanağına kavuşmuş olur.
Sayfa 98 - Remzi KitabeviKitabı okudu
… eğitim sisteminin temelinde yatan “ anlamanın gerekli olmadığı, ezberleme yeterli olduğu” anlayışı, öğretmen ile öğrenci arasında gerçek bir iletişim kurulmasını önler. Kişinin temel eğitiminden edindiği bu alışkanlık, basmakalıp ve biçimsel ilişkilerinde sürüp gider.
Sayfa 70 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Dokunma duyumu, gelişme için yeme içme kadar önemlidir. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında yetimhanelerde ölen çocukların oranı oldukça yüksekti. O zamanki hekimlik, bebeğin sadece beslenmesine, temiz çevrede bulunmasına önem veriyor, fakat çocukların psikolojik ihtiyaçlarını düşünmüyordu. Yıllar sonra yapılmaya başlanan araştırmalar, bebeklerin gıda yoksunluğundan değil, kucağı alınıp sevilmemekten kaynaklanan, ruhsal kökenli hastalıklardan öldüklerini ortaya çıkarmıştır.
Sayfa 47 - Remzi KitabeviKitabı okudu
… iletişimdeki “reddetme” davranışının yarattığı zarar, “umursamama”nın yarattığı kadar fazla değildir. Umursamama, psikolojik bakımdan en zehirli, en öldürücü ortamı yaratır.
Kabullenme ve reddetme, kişinin o an içinde kurmaya çalıştığı ilişkinin benimsenmediğine işaret eder. Umursamama, kişinin kendinin önemsemediğini, değersiz olduğunu, yok olduğunu belirtir.
“En acı ve israf verici bedensel işkence bile umursamamaya yeğlenir. Çünkü bedensel işkenceyi yapan işkence yaptığı kişinin varlığına kabul etmiş olmaktadır.”
Sayfa 29 - Remzi KitabeviKitabı okudu
… zihnin mesajı sözle, gönlün mesajı sözsüz ifade edilir.
Sözlü iletişim akıl, mantık ve düşünceyi, sözsüz iletişim duyguları ve ilişkileri en etkili ifade etme aracıdır.
Sayfa 26 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Bir aracın sürücüsü, yolda kendinden başka araç yokmuş gibi davranırsa trafik kazası olur. Bir kişi konuşurken, karşısındakini nasıl etkilediğini düşünmeden, kendi bildiği yönde istediğini söylerse, aynı trafikte olduğu gibi “iletişim kazaları” ortaya çıkar. İnsan ilişkileri ile ilgili bu kazaların sonucunda da “yaralananlar” ve “ölenler” vardır. Küsenler, ayrılanlar ve gücenenler “yaralıları” , kendi içine kapanıp yalnızlığa gömülenlerse “ölenleri” oluşturur.
Sayfa 17 - Remzi KitabeviKitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Bazı insanlar karanlık bir kuyu gibidir yanında yıllar geçirirseniz bile tanıyamazsınız. Bazı insanlar ise açık kitap gibidir daha ilk gördüğünüz anda anlarsınız onlar kendilerini gizlemeye gerek duymazlar.
Sayfa 162 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“ Zaman insanla oynamayı seven, hem zalim hem de merhametli bir tanrıdır. Ona karşı çıkamazsın, yapman gereken beklemek. Onun derin bir unutuşla bizi rahatlatacak örtüsünü üzerimize örtmesini beklemek…”
Sayfa 150 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Oysa insan mantık kadar duygudur. Yaşam yalnızca mantıktan oluşmaz. Öyle şeyler vardır ki hiçbir anlamı olmamasına rağmen bizi mutlu eder.”
Sayfa 99 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sen böylesin işte. İşin gücün mutluluk icat etmek. En kötü anlarda, en kısıtlı zamanlarda bile ne yapıp eder böyle incelikler, böyle güzellikler yaratırsın.
Sayfa 87 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
280 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Geçen yüzyılda insanların keşfetmeye başladığı yeni şeylerden biri düşüncelerin -yalnızca saf düşüncelerin- elektrik bataryaları kadar güçlü olduğuydu. Kimi için güneş ışığı kadar iyi, kimi için zehir kadar kötü. Üzücü veya kötü bir düşüncenin zihninize girmesine izin vermek, kızıl mikrobunun vücudunuza girmesine izin vermek kadar tehlikelidir. İçinize girdikten sonra orada kalmasına izin verirseniz, yaşadığınız sürece ondan asla kurtulmayabilirsiniz.
Sayfa 259 - İş Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Seni küçük cadı! Orada durmuş şunu sevmiyom, bunu sevmiyom diye söyleniyorsun. Asıl sen kendini seviyo musun?”
Bu sözler beni güldürdüydü, bir anda aklımı başıma getirdi.
Sayfa 59 - İş Kültür YayınlarıKitabı okudu