Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül

Ayşegül
@Aysegul2004
Hemşire
Ege Üniversitesi
20 Nisan
42 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
261 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabın arka kapağında "küçükler için yazılmış bir öykü" tanımı var.Ama kesinlikle çocuk kitabı değil.Minâ Urgan'da sonsözde açıklama yaparken şu cümleleriyle benim gibi düşünenleri desteklemektedir:Sineklerin Tanrısı bir çocuk kitabı değildir.Hamlet'i sadece bir öç alma tragedyası ya da Moby Dick'i sadece bir balina avı öyküsü saymak ne denli yanlışsa, Sineklerin Tanrısını da çocuklar icin yazılmış bir serüven romanı saymak da o denli yanlıştır. Efendim ben bu kitabı araştırıp,çok beğenilen ve mutlaka okunmalı denen kitaplar listelerinde bir kaç defa denk gelince alişveriş listeme eklemiştim.Yaklaşık 1,5 senedir kitaplığımda duruyordu.Başlangıcta beklentim büyüktü.Ancak ilerledikçe anlatılanlar "Bu nasıl küçükler icin kitap yahu bu ne şiddet bu ne celal "dedim.Kitapta Jack adında bir kardeşimiz var.Aman aman düşman başına.Saz arkadaşı Roger ile birlikte resmen kana susamışlar.12-16yaşlarinda bir grup cocuk olarak ıssız bir adaya düşmüslerdir ve kurtulmak için yeni bir düzen kurmaya çalışırlar.Iyiliğin olduğu kadar kötülük de baskındır bu sefer.Çünkü bu çocuklar aslında alışılagelmiş masum/iyi niyetli çocuktan ziyade birer İNSANdırlar.Ve insanın ne kadar kötü olabileceğini gösterir sizlere.Ben okudum sevdim.Aman efendim kesin şöyle okuyun boyle tavsiye ederim diyemiyorum ama. :) (Bu arada ıs bankası kultur yayınlari sayfa 165 te yazılanlar çok vahşi değil mi?Cinayeti özendirircesine.Öldürmenin heyecanı filan.Düsündürdü beni o kısımlar.Pedagog uzmanlar daha iyi bilirler tabi ama bence çocuklar okuyacaksa dikkatli olunmalı bu tür konularda )
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,8bin okunma
Reklam
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Ahh dostlar.Germinal hakkında yalnızca Zola'nın değil Fransız edebiyatınında en değerli eseri yorumu var arka kapakta.O kadar haklı,o kadar doğru bir cümle ki o...Niye okumak için bu kadar geç kaldım diye kızmadım değil kendime.Sadece sinirlilik değil, sayfaları çevirirken pek çok farklı duygu ele geçirmiş gibiydi bedenimi.İş bankası çevirisinde betimlemeler öyle güzel yapılmış,'alabildiğine'kelimesi sık sık kullanilarak okuyucunun hayal gücüne bırakılan betimlemelerle daha aktif bir anlatım sağlanmış.Ben çok çok çok beğendim,lütfen okumayanlar varsa bir an evvel başlasın. .-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-Germinal'de maden işçilerinin çalışmalarının maddi karşılığını alamamalarından,fakir ve açlıkla geçen zor yaşam şartlarından bahsederken diğer taraftaki işverenin rahat,zengin ve gösterişli yaşamı eleştirilmiş.Dünyadaki kazanç eşitsizliğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyan Zola, maden işçilerinin bu adaletsizlikle başa çıkabilmek için emeklerinin karşılıklarını istedikleri bir grevi,direnisi anlatmış romanında.İşçilerle beraber yerin kilometrelerce altına o asansörde sıkış tepiş inerken nefes almakta güçlük çektim oturduğum koltukta.Bakalım emekçiler istediklerini alabilecekler mi yoksa dünya düzeninin bir gereği mi güçsüzlerin yok oluşu?
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,9bin okunma
214 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
KIM YABAN?
Yakup Kadri'nin okuduğum ilk romanı "YABAN".Romanda kolunu kaybetmiş aydın bir Türk Subayının Anadolu köylerinden birinde yaşadığı dönem anlatılıyor.Kurtuluş Savası donemi Yunanlıların köylülere yaptığı eziyetler,yaşanmış bazı olaylar ile (Ingilizlerin Atatürk'ün vatan haini olduğunun yazılı oldugu kağitlari uçaklardan köylere bırakmaları gibi) birlikte biraz da aşk hikayesi ile harmanlanarak anlatılmış.Köylü savaş gerçeğinin ve ciddiyetinin farkinda değildir.Subay Cemal gerçekleri anlatmaya,olanı göstermeye çalisir ama koylulerle ortak konusmazlar.Cemalin dediklerini köylü anlayamaz,köylülerin bakış açısini ise Cemal.Şu cümlelerle özetler durumu: -Onlar gibi olmak,onlar gibi giyinmek onlar gibi yiyip içmek,onlar gibi oturup kalkmak,onlarin diliyle konuşmak ...Haydi bunlarin hepsini yapayim.Fakat onlar gibi nasıl düşünebilirim?Nasıl onlar gibi hissedebilirim? Kitabın sonlarinda ise şu cümleye yer verir:Bu rüyada Türk köylüsü ile Türk entelektüeli arasındaki acıklı davadan hiçbir eser kalmadığını gördüm.. Üslup olarak sizi yormayan,eski kelimelere fazla yer vermeyen(verilmis olanlarda açıklanmış:) )bir eser.Tarihi romanlar okurken sıkıldığım icin belki de bu aralar okuma güçlüğü çektiğimdendir bilemiyorum biraz yavaş ilerledim ben sevgili 1K ailesi.Umarim siz seversiniz. :)
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
331 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar José Saramago 1995 yılında yazdığı Körlük romanında körlüğün salgın bir hastalık gibi yayıldığı toplumda bir süre sonra ahlaki değerlerin çökmesiyle beraber yaşamın bir vahşete dönüşebileceğini konu almış.Vahşet diyor ama nasıl bir vahşet?"İnsanca yaşamak"diye oluşturduğumuz kavram;güzel bir öğle yemeği yeme,tuvalet ihtiyacımız olduğunda bunu giderme gibi basit görünen ancak önemini YOKLUK zamanında anladığımız gereksinimler yerini temel dürtülere bıraktığında insanoğlunun nasıl da ilkelleştiğini gözler önüne seriyor.Ilkelleşmek diyorum da bu ilkelleşmeyi sadeleşmek olarak da yorumlayabilir miyiz acaba?Büyük bir heyecanla okumaya başladığım bu romanda aralarda sıkıldığımı da itiraf etmeliyim.Ancak olay örgüsünün "Acaba nasıl olurdu?"diye sorgulattığı yerlerin olduğundan da bahsetmezsem büyük bir haksızlık etmiş olurum.Bakmanın görmek olmadığı,görmenin anlamaya yetmediği mesajını veren bu romana benim puanım 7.5/10.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,5bin okunma