“Yıl 1964. Rio de Janeiro’nun sokaklarında hanım ile avare avare dolaşıyoruz... Dükkâna girdik. Tezgâhın arkasında yaşlı, gözlüklü bir adam... Gözleri parlayıverdi. ‘Sen Osmanlı?’ Hemen benim ve hanımın ellerine sarıldı ve yine Türkçe devam etti. ‘Ben Osmanlı, ben Türk, ben Yahudi’... Birden durdu. Gözlerini bana dikerek ‘Abdülhamid sağ mı?’ diye sordu. ‘Yok’ dedim. ‘O, sen Sakız’dan çıktıktan üç sene sonra rahmetli oldu’. Yüzüne bir hüzün çöktü; nerede ise ağlayacak. ‘Ah’ dedi, ‘ah ne grande sultan!’ Kısa bir sessizlikten sonra ‘Ama Enver Paşa sağ, si?’ Dilim varmadı. Yaban ellerde çoktan öldü diyemedim. Sağ dedim, ihtiyarladı ama sağ. Derin bir nefes aldı. ‘Gracias a Dios. Nasıl der sen? Şükür Allah. Demek Enver Paşa sağ. Yine o beyaz atına biniyor mu?’ Evet dedim, biniyor. Adamın sevincini görmeliydiniz. Bir çift ayakkabı daha koydu. ‘Bu’ dedi, ‘sana hediye... Enver Paşa sağ ha’... Osmanlı paşası ölmez ki!”
- Fuat Andıç, Üsküdar’dan Çıktım Yola.
Unutma, her nasip vaktine esirdir. Eğer istediğin, senin nasibin ise elbet seni bulur.
"Her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki rahat edesin." (Mesnevî-i Nuriye)
“Gözlerimizi içimizi gören birer aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz, ağzımızla inkar etmeye çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.”
//Körlük
Seni bana sorduklarında göğsümü gere gere sevinçle seni anlatacağım yerde ellerim dizlerimde, oyuncağı kırılmış bir çocuk gibi içten içe bir kırgınlıkla yere bakışımı unutamıyorum.
Ben herkesin içinde kahkaha atıp gülen, neşe saçan bir insanken artık hiçbir şeyden zevk almayan, gülünecek ortamlarda gözü dalmış bir şekilde yere bakan, ani sinir krizleri geçiren bir insana dönüştüm.
Bunu bana sen yaptın, ben affetsem bile sen kendini affetme olur mu?
- Model/Değmesin Ellerimiz
- youtu.be/odoK04z8exU?si=...
Küstürmeyin insanları hayata. sonra her şeyden vazgeçiyorlar. Yaşamaktan, güzel olan her şeyden... Bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar.Küstürmeyin işte bazı insanları...
“Tekkeler mutlaka kapanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, her şubede yol gösterecek kudrete sahiptir. Hiçbirimiz tekkelerin yol göstermesine muhtaç değiliz.”
- Mustafa Kemal Atatürk - 31 Ağustos 1925
- Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri, 17. Cilt, s.298