Kafka, eserinde tüm zamanlarda ve günümüzde de hala devam etmekte olan baba-oğul çatışmasını işliyor.
Babanın aile içindeki rolünün sadece "para kazanmak", "aile bireylerinin ihtiyaçlarını karşılamak" ve "maddi olarak aileyi ayakta tutmaktan ibaret" olmadığını sert bir şekilde babasına sitem ediyor. Öyle ki Kafka, babasının kendisine karşı tutumları ve davranışlarından onun hakkında ki düşüncelerini rahatlıkla küçük yaşlardan itibaren seziyor.
Babası, Kafka'yı hor görüyor, kendisine göre bir çocuk olmadığını davranışlarıyla belli ediyor. Bu davranışları Kafka da büyük etkiler bırakıyor. Uzun vadede bu etkiler; özgüvensizlik, artık yetişkin biri olduğunda bile hayatında bir karar alırken korkmasına ve tereddüt yaşamasına, evlilik konusunda dahi çekingen davranmasına sebep oluyor. Bu etkiler yüzünden Kafka baba tarafına karşı da hep karamsar ve önyargılı davranıyor. Bu karamsarlık ve önyargılar onu anne tarafına yakınlaştırıyor ( günümüzde olduğu gibi).
Kitabı, baba olmak isteyen veyahut olan , çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kurmak isteyen herkesin okuması gerek.
Kitapta herkes kendinden bir parça muhakkak bulacaktır.