‘Senin ikinci el kitap satan dükkânları üstün tuttuğun biliniyor. Bir ‘düşme’ statüsü görenlerin tersine, bir hayattan bir başkasına geçme olanağını bulmaları, önceki okurun izlerinin, bıraktığı bir mektubun, kesiğin, kurutulmuş yaprağın sonrakine ulaşması neredeyse şiirsel bir varoluş koşulu gibi görünüyor sana; vasiyetin yerine getirilir mi bilinmez, öldüğünde kütüphanendeki kitaplarının o akarsu yatağına bırakılmasını istiyorsun.’