Ama insanların her zaman annelerinin onları dünyaya getirdiği zaman doğmadıkları, yaşamın onları bir kez daha, hem de sık sık kendi kendilerinden doğmaya zorladığı düşüncesine kaptırdı kendini.
İnsan düşünüyor keşke bizimki de utançtan olsa diye...
Salgın başladığı gibi ansızın bitti, hasarın niceliği de hiçbir zaman bilinemedi; saptanması olanaksız olduğundan değil, kendi felaketimizden duyduğumuz utancın bizim en olağan özelliklerimizden biri olduğundan.
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar çokturlar;
korkak, cesur, cahil, hakim
ve çocukturlar
ve kahreden yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.