Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selin

"Büyük üstadımız Jacques de Molay'ın Tanrı 'ya kavuşmasından sonra toparlanmamız zaman aldı" diye devam etti Şövalye. "Ama amacımızı unutmadık. Bu arada adamlarımız her yerde faaliyet gösteriyordu ve bizim istediğimiz para sistemi yerleşiyordu. Bu iş için Yahudileri kullandık. Sonunda onları öldüreceğimiz için bizim açımızdan bir sakıncası yoktu. Bu arada iki önemli olay oldu. Birincisi Türklerin İstanbul'u alması ikincisi de artık yeni kıtayı saklayamamamız, böylece diğerlerinin de öğrenmesi. Yeni kıta bütün amaçlarımızı gerçekleştireceğimiz bir merkez oldu, İstanbul'sa her zaman amacımızdı, çünkü Kutsal Emanetler oradaydı. Türk imparatorluğu içinde adamlarımız her zaman oldu. En kolay saklandığımız yerler dergâhlardı. Aslında çok faaliyet yaptık. Bunları bilmeniz gerekmiyor. Size şimdi sadrazam bile olmuş kardeşlerimizi anlatsam şaşırırsınız.....
Reklam
" Her organ kendine özgü frekansa sahiptir. Bedenin ve organların titreşimi farklıdır. Doğru frekanslar yönetildiği takdirde her organ ve hastalık iyileştirilebilir. Bunun bir de tersi var. Bir insanın kalbine ya da beynine farklı frekanslar göndererek öldürebilirsiniz. Bazı bilim adamlarının ve devlet görevlilerinin bu şekilde öldürdüğüne dair duyumlarım var. "
Sayfa 116Kitabı okudu
Frekans yani titreşim düzeyi arttıkça kişilerin doğaüstü güçleri de artar. Şifa verme gücüne sahip olanların ortalama frekans değerleri 500'dür. 800 seviyesi medyumlara özgü bir değerdir. Binin üzerinde çıkan insanlarda telepatik güçler olağanüstü artar. Kanalları Akıcı ve açıktır "Müthiş" diye mırıldandı Aykut. "Daha üst seviye var mı?" "Var. Saniyede on bin titreşim seviyesi. Bu frekansları sahip insanlar görünmez olabildikleri gibi, astral seyahat yapabilirler."
Sayfa 114Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Amerika gün geçtikçe kan kaybediyor, şu an için tekrar dünyaya çok güçlü olduğunu kanıtlamak için bir savaş veriyor. Ancak işi çok zor: Çünkü karşısına güçlenen yeni devlet toplulukları çıkıyor. İyi düşün, bundan 15 yıl önce Amerika hakkında ağır bir ithamda bulunan devletin başına neler geliyordu? Peki şimdi? Rusya, İran, Kuzey Kore, Türkiye, Venezuela, Brezilya... Daha sayayım mı? Bütün bu ülkeler başkaldırmış durumda. ABD güç kaybettiğini biliyor. Bunun için bölünmüş dünya stratejisi devreye sokacak. Önce korkunç bir virüs salgını, kaos ve küçük ölçekli savaşlar dönemi, ardından bunalan ve 'Artık yeter!' insanlığa dayatılan yeni dünya düzeni. Şundan emin ol insanlar sadece can güvenliğine dayalı bu yeni sistemi kendileri ister hale gelecek"
Sayfa 190 - 20 Ağustos 2016, Zidan DağıKitabı okudu
XXXII Bölüm- Dei Filius
“Yuva’nın için rahmin içi gibidir.” dedi adam. “Dışarısı tehlikelerle doludur ama yaşamak için oradan çıkmak zorundasınız. İçeride yol yoktur, yol dışardadır. Yuva hangi gibidir. Orada kaldıkça semirirsin, hareket edemezsin. Hoca, kuşun yuvadan ne zaman uçacağını bilir ama uçmak kuşun sorunudur. Bazen yol tehlikelerle doludur derler ama inanma. Bu bir yalan. Yol hiçbir zaman tehlikelerle dolu değildir, onlar senin sınavındır. Eğer gerçek bir tehlike varsa o da sen yoldan çıktığın için karşına çıkmıştır....
Sayfa 209 - AbdullahKitabı okuyor
Reklam
XXX Bölüm Cognitio
Ben doğruları söylüyorum ama siz anlamak istemiyorsunuz. Bankadan çektiğiniz her kredinin Ortadoğu’da bir cana mâl olduğunu biliyorsunuz. Sizin yaptığınız her aşırı harcama, mermi olarak bir kalbe giriyor. Bize biat etmeyen çok az kişi kaldı. Ama bizim için herkes bir piyon. Tanrı’nın kuzusu geldiğinde kendinden olanları ayırır....
Sayfa 193 - ŞövalyeKitabı okuyor
3. Gün
“ İki şey sonsuzdur; İnsanoğlunun aptallığı ve evren. İkincisinden o kadar emin değilim.” Albert Einstein. 
XX. Bölüm/ Magi
“Bana kâğıt mı göstereceksin?”dedi. Bunlardan tuvalette de var. An’a git Erhan. Cebinde kâğıt yok diye insanlar aç kalıyorlar ve açlıktan ölüyorlar. Ve sen buna gerçeklik mi diyorsun? Kâğıda güvenme.”
XX. Bölüm/ Magi
“Savaşı yaratan düzen şimdi gücünün doruğunda” diye devam etti. “İnsanlara savaşı kim öğrettiyse günü gelecek insanlardan cezasını görecek....
VI. Bölüm/ Veritas
... Muhtaç ile ihtiyaç aynı kökten gelir. Aldıklarına, sahip olduklarına ya da sahip olmak istediklerine gerçekten ihtiyacın var mı? İyi düşün!....
Reklam
IV. Bölüm/ Memoria
....“Masal ile mesela kelimeleri aynı köktendir” diyerek devam etti. “Bir örnektir. Gerçeğin farklı an’lanlardaki örneği... Masallar aynı zamanda bugüne de ışık tutarlar. Bugünü görmek istemeyen dünü de görmek istemez. Kendine sahte bir yarın yaratır sadece. Oysa o sahte yarınların hepsi hayaldir.”....
II. Bölüm/ Narrator
... Kanıksadığımız pek çok şey hakkında bugün yeniden düşünmeye kalksak, inandıklarımızı sorgulamaya cüret edebilsek hakikati yeniden yaratabileceğimizin farkında bile olamayız....