28.Çelebi Mehmet

28.Çelebi Mehmet
@BayUtangac
9 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli
8.4/10 · 28,1bin okunma
Reklam
148 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Adem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme Öyküler
Adem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme ÖykülerMark Twain
7.6/10 · 4.003 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çağ atlatan bu ilerlemeleri anlamak istiyorsanız antik metinleri ezberleyip tartışmak yerine bilimsel makaleler okumaya zaman ayırmalı ve laboratuvar deneyleri yapmak zorundasınız
456 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Evet sonunda kitabı bitirdim.Tek kelimeyle 'mükemmel' bir kitap.Harari, avcı-toplayıcılıkla uğraşan homo sapiensin kendini tanrısallaştırma sürecini ele almış bu kitabında.Okurken çokça düşündüren öngörüleriyle bir nebze insanı olumsuz düşüncelere gark eden abimiz gelecekte bizleri nelerin beklediğini gözler önüne seriyor.Hâlâ birer algoritmadan mı ibaretiz düşünmüyor değilim.Epey bir süre de düşünecek gibiyim. Kitabın bu kadar çok satmasına şaşmamalı, gerçekten kaliteli bir kitap.Birçok bilimsel araştırmadan alıntı, örnek mevcut.Keşke daha önce okusaymışım.Harari üstadın kalemine sağlık diyorum ve kitaptan bir alıntı ile bitiriyorum. "Dünya eşi benzeri görülmemiş bir hızla değişiyor ve biz baş edilmesi mümkün olmayan bir veri, fikir,vaat ve tehdit seline kapılmış gidiyoruz"
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712bin okunma
Reklam
Tarihçiler geçmişi tekrar etmeyelim diye değil, geçmişten kendimizi kurtaralım diye geçmiş üzerinde çalışırlar 🤔
2012'de tüm dünyada ölen 56 milyon insandan yalnızca 620 bini (120 bin kadarı savaşlarda, 500 biniyse bireysel suçlarla)şiddet yüzünden hayatını kaybetti. Bunun yanında 800 bin kişi intihar ederken 1,5 milyonu da şeker hastalığından yitirdi yaşamını.Görünen o ki artık şeker, baruttan daha tehlikeli.
424 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar efendim, yeni hesabımla karşınızdayım.Serkan abimizin diğer kitaplarını okumuş birisi olarak referansı sağlam diyebiliriz.Abimiz bir sinirbilimci esasında ,diğer 2 kitabı insan anatomisi üzerine yazılmış.Bu kitabını nöro-roman olarak nitelendiriyor.Kitap için kötü diyemeyiz ama eksik yanları var. Bir ilki başarmak için yola çıkmış birisi için hoş görmek gerekir diye düşünüyorum.Yazarımız birçok bilimsel gerçeğe yer vererek okurun bilgilenmesini sağlıyor oluşu hoş.Okurken bazı yerlerde okuyucuyu şaşırtmayı becerebiliyor bana kalırsa bu her yiğidin harcı değildir.Kitap özellikle sinirbilimine,insan anatomisine meraklılar için okunması gerekir diye düşünüyorum. Çok fazla anatomik detay beklemeyin ama ne de olsa bir roman.Kitabı okurken bazı yerlerde heyecanlandığınızı,gerildiğinizi hissedebilirsiniz bu da yazarımızın benim nezhimde gelecek vaad ettiğinin bir belirtisi esasen.Özetleyecek olursak birçok anatomik terimin bulunduğu, gerilimi de heyecanı da yaşatan,eksik yanlarını mazur görürsek okumaya değer bir kitap efenim. İyi okurlar 🤗
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,4bin okunma
·
Puan vermedi
Merhabalar, anı tarzında yazılmış bu değerli kitapla karşınızdayım.Yazarımız Köy Enstitülerinde yetişmiş, ufkunu,dimağını bu kurumlarda geliştirmiş bir Türk genci.Birçok kademede çalışmış, öğretmenlik yapmış bir şahsiyet, aynı zamanda alanında pek çok ödül almış. Kitabımız büyük Türk eğitim reformcusu, enstitülü gençlerce "Baba"olarak anılan, Türk milletinin kalkınması için ömrünü vakfetmiş bir devlet adamı olan Hasan Ali Yücel üzerine kurulu. Onunla olan anılarını, Köy Enstitülerinin nasıl "millileştirilme" adıyla yok edildiği, Hasan Ali Yücel'in de partisi olan CHP'nin nasıl çizgisinden savrulduğuna ,o dönem için gündemi uzun süre meşgul eden Kenan Öner-Hasan Ali Yücel davasına da değinen bu kitap, Köy Enstitülerini merak edenler için ilk ağızdan yazılmış ,okunması gereken önemli bir kaynak niteliğinde.Tavsiye edilir🤗
Öğretmenim Hasan Ali Yücel
Öğretmenim Hasan Ali YücelMehmet Başaran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2010113 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Türk klasiğinin zirve noktası diyebiliriz Yaşar Kemal için.Öyle bir dil, öyle bir üslup kullanmış ki halkın yüreğinden kopmuş sanki o derece anlaşılır o derece sade.Betimlemeleri için ne denir bilemiyorum.Sanki İnce Memed ile beraber ben dağlarda geziyorum,sanki Çayırdikenlik benim bacaklarımı kanatıyor,okurken yarpuz kokusu burnuma geliyor öyle güzel betimlemeler yapmış ki üstad sende yaşıyorsun bunların hepsini.Ana karakterimiz İnce Memed gariban bir çocuk. Yaşadığı köyün sahibi ise vicdansız,zalim Abdi Ağa.Hikayeyi az buçuk tahmin ediyorsunuzdur.Anlatıp merakınızı kaçırmayayım.Filminin yapılmamış olmasına yandığım nadir kitaplardan oldu.Okunması kesinlikle gerekiyor diye düşünüyorum. Bu kitabı okurdum ama şimdi okur muydum tam bir muamma.Okumam için sihirli bir dokunuş gerekliymiş galiba.O sihirli dokunuşun sahibine ne kadar teşekkür etsem az.🤗
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357bin okunma
·
Puan vermedi
Merhabalar, benim için çok kıymetli olan bir kitapla karşınızdayım.Sosyolojinin öncüsü olarak bilinen Montesquieu, aynı zamanda kuvvetler ayrılığı ilkesinin fikir babasıdır.Bu kitap da kuvvetler ayrılığı ilkesinin ön çalışması, taslağı gibi. İran'dan Paris'e giden Rika ve Özbek'in arkadaşlarıyla,birbirleriyle olan mektuplaşmalarını konu alıyor.Yazarın roman edasıyla yazmış olması bu kitabı okumayı kolaylaştıran bir faktör.Mektuplarda iki toplum arasındaki farktan,kamu hukukundan, medeni hukuktan, iki din arasındaki farklılıklardan, ülkelerin neye göre nasıl yönetilmesi gerektiği hususuna kadar birçok konuya değinilmiş.Osmanlı'nın mektuplarda kâfir bir toplum diye geçmesi dikkatimi çeken farklı bir husus oldu.Ufaktan siyasete, sosyolojiye meyilli kişilerin okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum.
İran Mektupları
İran MektuplarıMontesquieu · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015322 okunma
·
Puan vermedi
Merhabalar ilk incelemem ile karşınızdayım.Sürç-i lisan edersem affola.Saygıdeğer Ahmet Hoca'nın yazmış olduğu bu kitap İslam Öncesi Türk Tarihi için bana kalırsa bir baş yapıt niteliğinde.Asya'nın derinliklerinden Orta Avrupa'ya kadar ulaşmış Türk devletlerini kapsamlı bir şekilde ele almış; yaşayış tarzlarından, genel özelliklerinden tutun yeme alışkanlıklarına, ölü gömme geleneklerine kadar birçok konuya değinmiş. Bazı bölümleri okurken aşırı derecede keyif almış olsam da kitapta akademik bir dil kullanılması ansiklopedi okuyor intibası yaratabiliyor.Bu sebeple İslâm Öncesi Türk Tarihi'ne başlangıç için biraz ağır diyebiliriz. Ahmet Hoca'yı eleştirmek haddim değil ama bana bir boy büyük geldi galiba bu yüzden ileride tekrar okumayı planlıyorum.
Kök Tengri'nin Çocukları
Kök Tengri'nin ÇocuklarıAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 2020857 okunma
"Bütün bu düşünceler, bir anafikirde toplanıyor: Ne için yaşadığımızı bilmek. Fikirlerin en güçü. Başı ve sonu.İşte ülkü budur. Gerçek sevgi budur. İyi yaşayarak, yaşamımızın amacını iyi bilerek ve ona yaklaşmanın saadetini duyarak, kaderimizin bizi getireceği ana, güleryüzle, gözümüz arkada kalmaksızın varmak... Hayatı vazifen bittiği anda bitirmek. Ne aldanmak ne aldatmak; ne avunmak ne avutmak. Gözüpek, yüreği yumuşak olmak. Doğruyu kuşun ötmesi gibi sıkıntısız söyleyebilmek... Tabiatın yok ettiği anda. Cemiyetteki varlığının en yükseğine varmak, inanmayanları inandırmak. Küsmeden kızmadan sapıkları yola getirmek; uyuyanları uyandırmak. İğrenmeden kirleri temizlemek... Büyükleri saymak küçükleri sevmek."
Ben diyorum ki,korkulmasın, dünyanın hiçbir yerinde, durum ne kadar umutsuz olursa olsun, ilericiler öyle uzun zaman yenik kalmazlar. Mustafa Kemal ortaya çıktığı zaman, durum umutsuzun umutsuzuydu, yenildi mi? İnsan, umutlu olsun diye bundan güzel örnek mi olur ?
Düşünmeyi, hem de enine boyuna, derinliğine düşünmeyi öğrenmişti.Kasabadaki Hasan Çavuş...Belki de aşkı öğretmiştir düşünmeyi.
Reklam
İnsanlar, iyi bakılmadıkça asla mutlu büyümeyen bitkiler gibidir.Sefil halklarda tür bozulur,hatta bazen soysuzlaşır.
Hiç sevilmemek bir felakettir, fakat artık sevilmemek bir utanç. Barbar diyarlarda gezmek uğruna bizleri terk ettin Özbek. Ne yani, sevilmenin kıymetini hiç mi bilmiyorsun?
Sana mutluluğu ve sefaleti anlatmaya kalksam inanamazsın. İyisi mi karıma sor; kadın olduğundan yüreğinde ne varsa diline vurur. Her şeyi anlatır sana.
Lanet olası hayat! En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sona ermemesi.Operadaki gibi zaferle değil, ölümle son bulacak olması. Köylü gelip ölüyü kollarından ve bacaklarından tutup bodrum katına atacaklar. Brrr! Neyse... Öteki dünyada güzel vakit geçiririz biz de.
Bir devlette zenginlik ve zenginler baş tacı olunca,doğruluğun ve doğru insanların şerefi azalır.
Hipokrat'ın dediği gibi "Bütün hastalıklar bağırsaklarda başlar"... Bağırsak hasta ise vücudun geri kalan kısmı da hastadır. İşin gerçeği, aslında hayat da bağırsaklarda başlar
Reklam
Mohawk kabilesinin bilgeleri derlerdi ki:"Kadınların ezelden beri bildiği evrenin dengelerini erkekler de anlamaya başladıklarında daha iyi bir dünya için gelişme de başlamış olacaktır."Bu söz aslında her şeyin kadın tarafından yaratıldığı dünya dengesinin dışında da bütün ilişkilerin, aşkın uygarlığın kadının ilk adımıyla şekillendiğinin bilgece ifadesi değil mi? 🤔