Bu kitap, yolunu bulmaya çalışan, -genç, yaşlı hiç farketmez- herkesin, instagramda keşfet videolarına düşüp saatlerce onları kaydırmak yerine mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hayatımın hiçbir anında Martin kadar istikrar sahibi olamadım. ama buna rağmen Martin'i, Ruth'u, birbirlerini deliler gibi sevmelerini sonra Ruth'un Martin'i istediği erkek kalıbına sokamayacağını anlayınca anne ve babasını bahane ederek O'ndan ayrılmasını ve geri dönmek istediğinde Martin'i bıraktığı gibi bulamamasını çok sevdim. Hayatta yaptığımız en büyük hatalardan biri karşımızdaki kişiyi kalıplarımıza uydurma çabası, ben onu değiştiririm güzellemeleri ve sonuç tabi ki koca bir hüsran. Başta fakir bir gemici olan Martin devamında fakir bir entelektüel oluyor ve bundan sonra hayatı için, daha doğrusu para için her şeyi yapan Martin'in nasıl hayatı tepetaklak oluyor ve nasıl artık yaşadığı hayatın, paranın ve dahi Ruth'un bir önemi kalmıyor, okuyup göreceksiniz. Bitirirken beni ve hepimizi "Sersemleyen bilincinde titreşen düşünce, bu hissin ölüm olamayacağını söylüyordu ona. Ölüm acı vermezdi ki...Bu korkunç boğulma hissi, bu sancı hayattı; hayatın ona indirebileceği son darbeydi." satırlarıyla gittiği yere götürüyor Martin. Sizi temin ederim, kitaba başlarkenki siz ile bitirdiğinizdeki siz aynı olmayacaksınız. İyi okumalar.