Aklımızdaki cümleler bizi anlatır, ne olduğumuzu, düşünce ile yoğrulup hangi şekli aldığımızı.
Kişi eğer kötü düşüncelere sahipse acı peşinde dolanır ve onunla yuvarlanıp gider.
...Kişi eğer temiz düşüncelere sahipse mutlulukta onu izler kendi gölgesinde- elbette.
Bu düzen, bir dilencinin kucağındaki bebek, gerçek değil sahte çıktığında, buna polisine, medyanla sevindiğin gün değişecek.
Sen, değiştiğin gün değişecek..
Şu korkunç dünyada;
İyi bir Türk, iyi bir Kürt, iyi bir Ermeni, iyi bir Çerkez, iyi bir Yahudi, iyi bir Çingene ol.
Sen, sen ol..
Her şeye rağmen,
İnadına,
Her koşulda..
Seni, dünyayı değiştirmeye gücünün yetmeyeceğine ikna eden tabuları yıkmayı göze alamadığın sürece..
Her çocuk tecavüzünde beyhude bir öfkeyle yıkıldığınla kalacaksın..
Ve yetişkinlerin ikiyüzlü ahlak anlayışı yüzünden, başlarına türlü işler gelmeye devam edecek nice çocuklar doğuracaksın..
Ve anladı ki insan; şeytan aslında hiç var olmadı. Herkesin şeytanı kendi içinde onunla beraber doğup büyüdü. Kiminin şeytanının adı hırs, para, şehvet oldu. Kiminin şeytanı ise; sessiz, sakin ve hep uykuda kaldı.
Size güller atıyorsam, o gülleri benim yüreğime kendi ellerinizle kendiniz ektiniz. Ve şayet size gözü kara bir çılgınlıkla değnek savuruyorsam hiç kusura bakmayın o değneği gönül ağacımın dalından kesip benim elime siz verdiniz.