Aslında onu hemen susturabilecek zekâ dolu cümleler kurup onu şaşkına çevirmek isterdi ama hazırcevaplık denen yetenek kendisinde yoktu. Cevaplar ancak akşam yastığa başını koyduktan on dakika sonra geliyordu aklına. O zaman gözleri kocaman açılıyordu. Aklına gelen cevaplar, “Ah keşke şöyle deseydim..." diye dövünmekten başka bir işine yaramıyordu. Kendisi tam bir 'çokgeçcevap' tı.