"Kanı kaynadığı yaşta insanın,
Yürek ne yeminler ettirir dile, bilirim.
Bu alevler, kızım, çok parlar az ısıtır;
Daha tutuşurken sönüverir:
Ne parıltıları kalır ne sıcaklıkları.
"Ne borç ver ne de borç al; çünkü borç vermek
Çok kez hem paranı yitirmektir hem dostunu.
Borç almaksa tutum gücünü yıpratır.
Her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol
O zaman, gece gündüze varır gibi,
Sen de aldatmaz olursun kimseyi."
"Kavga etmekten sakın, ama ettin mi de
Öylesine et ki korksunlar senden.
Herkese kulağını ver, sesini verme.
Herkese akıl danış, kendi aklını sakla.
Kesenin elverdiği kadar iyi giyin,
Zengin ama gösterişsiz olsun giydiğin.
Çünkü kıyafet insanın mihengidir çok kez.
"Düşüncelerinin ağzı dili olmayacak;
Aşırı hiçbir düşüncenin ardına düşmek yok;
Teklifsiz ol, bayağı olma;
Dostların arasında denenmiş olanları
Çelik halkalarla bağla yüreğine.
Ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da
El üstünde tutup elini kirletme."
"Ama kardeşim, sen de pek benzeme sakın
Şu iki yüzlü papazlara
Bizi dikenli, sarp cennet yollarında sürerler
Kendileriyse, aldırmayıp verdikleri talkına
Göbekli, gamsız, kaygısız çapkınlar gibi
Zevkin gül bahçelerinde gezerler."