Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eylül Sâre

Eylül Sâre
@Biraczkul
Benim servetim, kitaplarım diyordu o. Kitaplarım, yani hayatım.
Reklam
Gittikçe kararan bir dünyaya karşı, insanı insan eden büyük bir anlama ve sevme çabası.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İçinde senden başka ses yoksa o ev ölüdür, dedim. Olur mu , dedi, bir tek sen olsan bile o evin içi dünyayla doludur.
Reklam
İnsan nasibini arıyor ,onu buluncaya kadar çaba göstermesi gerekiyor aramadan (çaba sarf etmeden) bulması mümkün olmuyor.
"İnsan sadece ne aradığını değil, aradığı şeye (her neyse o) nasıl ulaşacağını da bilmeliydi."
Reklam
Kesin bilinen şu ki , bu mağara sürgünü yaşanmadan hakikatin kendini ifşa ettiği birine şimdiye kadar rastlanmamıştır.
Çünkü hakikat meşakkate katlanmadan ulaşılabilecek bir mesafede olsaydı, o zaman insanların birbirinden farkı mı kalırdı ve farkı kalır mıydı?..
Ey Ademoğlu nereden gelip nereye gidiyorsun? ...
O erler ki, gönül fezasındalar, Toprakta sürünme ezasındalar. Yıldızları tesbih tesbih çeker de, Namazda arka saf hizasındalar. İçine nefs sızan ibadetlerin, Bir biri ardınca kazasındalar. Günü her dem dolup her dem başlayan, Ezel senedin imzasındalar. Bir ân yabancıya kaysa gözleri, Bir ömür gözyaşı cezasındalar. Her rengi silici aşk ötesinde renk; O rengin kavuran beyasındalar. Ne cennet tasası ve ne cehennem; Sadece Allah’ın rızasındalar.
İş, kalbin çatlaklarından ve örtülerin bir anlık kalkışından sızan ebedî ışığı sezebilmekte. İş, sonsuzluğun sanatkârı olmakta, hiçlik uçurumunun kıyısında güzelliğin fısıltısını duyabilmekte...
Dünyaya bir anlamı borcumuz var ve bunu bekletmeye hakkımız yok. Bir gayemizin olması gerek. !
Reklam
...yolların çatallandığı yerlerde tuttuğumuz yön bizi biz kılar.
Ey insan! Sen kendini, kendine mâlik sayma. Çünkü sen kendini idare edemezsin, o yük ağırdır. Kendi başına muhafaza edemezsin, belalardan sakınıp levazımatını yerine getiremezsin. Öyle ise beyhude ızdıraba düşüp azap çekme, mülk başkasınındır. O Mâlik, hem Kadîr'dir hem Rahîm'dir; kudretine istinad et, rahmetini ittiham etme. Kederi bırak, keyfini çek. Zahmeti at, safayı bul. Mektubat
"Yalnızlaşan ve yabancılaşan,meta haline dönüştürülen bu insanı "kendine yeter" hale getirme çabalarının ürünü olan ekonomik buluşlar(videodan uzay araçlarına kadar tümü),bu insanı gitgide daha yalnız,daha yabancılaşmış bir ortama sokmaktan başka işe yaramıyor."
Bizde yitik olanı yeniden bulabilirsek , dünyayı da imar edebiliriz.
Reklam
Seni duvarların arkasından görmemi, kaybolursan seni bulmamı istiyorsun. Her birimiz bu dünyada hissedildiğimizi hissetmek istiyoruz. Ben de diyorum ki; Her yerde O'nun lütfu var. İzleri takip et. Duyulmayanı duy , görülmeyeni gör. Kalbinle gör, kalbinle duy. Kalbinle kaybol, kalbinde kaybol .
Kalbi olanlara bakarak istikametimizi bulacağımız bir zamanda yaşıyoruz.
Güzellik, bazen sadece kendiniz olmanın özgürlük ve berraklığındadır.
Karanlığın geçip gitmesini bekleyemeyiz."Aynı zulümat içinde nuru gördüm." diyen Said Nursî bize önemli bir ipucu vermektedir. Biz, bizzat karanlıklar içindeki aydınlığı bulmak zorundayız. Karanlıkları yok etmek, aynı karanlığın içindeki aydınlıkları bulmaktan geçer.
Sayfa 89