Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlkay Yurttaş Koşar

"Belki de gerçekten utanmayı bilmeyen bir cemiyetten utanmanın mânâsısızlığını öğrenmişti Kuklacı."
Sayfa 157 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
"İnsan ölmeye ödevli ve bu ödevi doğmuşların çoğu yapmıştır, kalanı da yapmak üzeredir."
Sayfa 107 - Az KitapKitabı okuyor
"Yanılıyorsun, hayat sandığın gibi ihanet etmeyen değil görevi bitene dek bize dost olan mahluktur. Ama onu dost olarak görmek gerekir. Hayat kısa bir sürenin kiremitleri arasında yuvarlanıp sonra oluklardan hızla karaya ulaşan yağmur sularına benzer. Yolu kendin çizmelisin. "
Hayy KitapKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" Adı Ölüm; o gölge bir başrolde. Ölüm, doğruyla yanlışı ayırt edebilme yeteneğini derinden sarsarak oyunculara rollerini bile unutturabiliyordu. Ölüm; Diğer tüm oyunculardan daha sahici, daha ikna edici bir role sahip. Ama ölüm hayat olmadan bir hiçti..."
Hayy KitapKitabı okuyor
"Keşke seni sevmek bu kadar zor olmasaydı..."
Sayfa 90 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
"Sanırım evvelden benim çocuk kalbim hakaretleri anlayamadığı için ten acısı tin acısından beter sanıyordu ; yanılıyordu..."
Sayfa 87 - Az KitapKitabı okuyor
"İnsan... Hep yalnız ve işgal arasında kalan..."
Sayfa 59 - Az KitapKitabı okuyor
"Utanıyorum, o halde varım! Var olmak utanmakla başlar!"
Sayfa 58 - Az KitapKitabı okuyor
"Rahmetli annem hep beni bir pembe filin kendisinin göbek deliğinden yaptığını söylerdi. Bu gülünç tiyatro devamlı zihnimin bir köşesinde oynadı çocukken. Yani milyonlarca kere hayal ettim bu tuhaf sahneyi. Düşünsene, pembe fil geliyor, annemin göbek deliğine beni üflüyor borusuyla... Tuhaf... Bunu niye uydurur ki insan? İnsan pembe fili düşünmeyeyim diyor, başaramıyor. Belki de öyle olmuşumdur baba... Ha? Ne dersin. Tami babasın sağ ol da, belki de pembe fildir gerçek baba. "
Sayfa 27 - Az KitapKitabı okuyor
"İnsan bazen gerçekten sevildiğine emin olamıyor. Sevilmeye mi layık görmüyor kendini, yoksa sevenler fazla mı sahte seviyor, bilmiyorum ama sevilmeyi gören hassemiz ne ola kii? Göz Güneşi, kulak şarkıyı seçer ama sevilmeyi hangi hasse seçer acep? Kalp mi? Yoksa tahta bacaklı olanlar sevildiğini anlamaz mı?
Sayfa 25 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
"İnsan... Kirletici bir unsur. Özellikle de bakışı, bakışları. Sanırım âmâlarla fazla derdim yok. Derdim bakıcı, dikizleyici, gözlerini dikici herkesle. Gölgelerin, saçların, kirpiklerin arasından sızan nazarlar vardır, iğrençtir. Aval aval bakar dururlar.... Evet, insan hasta eder insanı. Bulaşıcı sinsi hastalıklar taşır insan bakışı, tehlikelidir. "
Sayfa 24 - Az KitapKitabı okuyor
"Üç halimiz var ; bakan, gözüken, kendilik. Yalnızken kendimiziz. En azından kendimize en yakın halimiz. Bakarken utandırıyor, bakılırken utanıyoruz. Bakanlarla beraber bakıyorsak utanmıyor, utandırıyoruz."
Sayfa 14 - Az KitapKitabı okuyor
"Evet, doğduğum gün bugün ama yaklaştığım yaşım önemli. Otuz iki mâsinecek bir yaş sayılmaz. Ne çok ne az. Yeni şeylere girişmek için geç, ölmek için erken. En lüzumsuz yaş yani, ara yaş. Ne yaşlı, yitik ne de dipdiri, taze. Ezik bir yaş. Büyüdüğünü ilk fark ettiğin ama henüz hiçbir şey yapmadığınla ilk yüzleştiğin... Gençlik için çok geç ama yaşlı bilge olamayacak kadar da genç. Yanıkların aradında çiğ, dirilerin yanında ölü... "
Sayfa 12 - Az KitapKitabı okuyor
"Empati yeteneği de bir yere kadar. Hiç görmediğiniz ya da deneyimlemediğiniz bir şeye empati yapmak kolay değil. Hele ki bu şey acı doluysa görmezden bile gelinebilir. Bir çeşit savunma mekanizması bu. Başka türlü yaşamını çıldırmadan nasıl sürdürebilirsin ki? Unutmak bir lanet değil bir lütuf. "
Sayfa 220 - Elpis YayınlarıKitabı okuyor
“Yürekte açılan yaralar, bir insanın bağımsızlığı karşılığında dünyaya ödemek zorunda olduğu çok doğal bir bedel” Haruki Murakami - Koşmasaydım Yazamazdım
Elpis YayınlarıKitabı okuyor
4.046 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.