"Daha çok anlat" dedim.
"Hoşuna gidiyor mu?" "Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin
kilometre hiç durmadan konuşurdum." "Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?"
"Gider gibi yaparız."
"Daha çok anlat" dedim. "Hoşuna gidiyor mu?"
"Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum." "Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?" "Gider gibi yaparız."
Otobüsün en arkasında, sınıfın en sığ köşesinde, hastane koridorlarının en tenha tarafında oturanlar,bekleyenler bilir içimize attıklarımızın ne kadar ağır olduğunu.