Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Galgenfrist

Galgenfrist
@Borjgali
Gayret, hiçliğin içinde mitosları inşa eder ve sağlamlaştırır; bu temel sarhoşluk, "gerçekliğe" dair inancı kışkırtır ve ayakta tutar.
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
Modern Keşiş
Lise Mezunu
İstanbul
Ordu, 1992
403 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kendimize ayırdığımız bir boş vakitte düşünme yeteneğimiz yoksa ve kitap okuyup bir şeyleri didikleyemiyorsak kimse kusura bakmasın bu durumda primattan bir farkımız yok demektir. 1.8 milyon yıl önce hominid olan insansı maymun atamız homo erectus bile alet yapabiliyordu, ateş yakıp et pişirebiliyordu. Yani günlük ihtiyacı giderme yetisi onlarda da vardı. Önemli olan bizi Sapiens yapan şey düşünüyor ve fikir sahibi olmamızdır. Homo Sapiens demek fikir sahibi demektir. İşin en korkunç ve üzücü yanı ise insanları günde 10-12 saatlik işlere mahkum edip onları boş vakitsiz bir hayata mecbur etmektir. İnsanlar bu kadar saat çalışıyor, eve geliyor eşiyle ve çocuğuyla ilgileniyor ya da televizyon izliyor. Bizi zorla primat olmaya mahkum ediyorlar aç kalma tehdidiyle. Hayat o kadar korkunç ve anlaşılmaya muhtaç bir düzlem ki ona kafa yormadan süren bir hayat acınasıdır. Halkın kanını emen siyasetçiler tam da böyle primat bir toplum arzulamaktadır. Hiçbir şeye dair düşünmesinler, dini dogmalara körü körüne inanıp ölesiye savunsunlar diye bunu yapıyorlar. Çevremde o kadar çok böyle insan var ki, içinde yaşadığım toplum bir cinnet halini alıyor.
Reklam
7 Ekim 2023'ten bu yana Filistin'de faşist Siyonist İsrail tarafından 14 bin çocuk öldürüldü. Yemen'de ise 85 bin çocuk Suudi Arabistan kuşatmasında açlıktan ölmüştü. Hiç kimse sokağa çıkıp Suudi Arabistan'ı protesto etmedi, Suudileri boykot edelim demedi. Hatta sosyal medyada bile doğru düzgün bir kamuoyu oluşmadı. Öldüren Sünni Suud, öldürülen ise Yemenli Şii olunca mesele pek popüler olmuyor. Filistinliler ise insani bir tutumdan ziyade lanetlenmiş Yahudi retoriği üzerinden tam bir din savaşının merkezinde görüldüğü için öldürülen Filistinlilerin acısı ümmet ütopyası popülaritesine kurban gidiyor. Ama ümmet diye feryad edenlerin ezici çoğunluğu "ümmet" denilen coğrafyada ne olup bitiyor ondan bile doğru düzgün haberdar değil gibi. Bugün Filistin'de 14 bin çocuğun öldürüldüğüne dair bir camekan gördüm. Çantamda not defteri vardı ve kağıda Yemen'de 85 bin çocuğun açlıkla öldürüldüğünü ve neden bu konunun Filistin gibi hiç tepki almamasına değindim kısaca. Yemen'de sefalet ve savaş hala devam ediyor. Notu yazdıktan sonra camekanın yanına astım. Yarım saat sonra camekanın önünden geçtiğimde ise notu almışlar (muhtemelen okumuşlar) ve camekanın önünü görünmeyecek şekilde branda ile kapatmışlar. Neden böyle bir şey yapmışlar anlamadım. Kısaca müslümanın öldürdüğü müslüman sayısı, Siyonistin öldürdüğü müslüman sayısından katbekat fazladır. Filistin sadece siyasal İslamın ütopik söyleminin popülaritesine malzeme edilmektedir. Başka hiçbir şey değil.
O kadar mutsuzum ki, mutluluğu özleyecek kadar. O kadar çok ölmek istiyorum ki, bu hayatı yaşayabilmeyi isteyecek kadar. Ama çevrede ne mutluluk var, ne de hayat. İçimize gömdüğümüz mutluluğun gerçekleşebilecek bir yaşam formuna dönmesi pek muhal.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutluluk diye bir şey yok sanırım. Çoğumuz bu dünyaya irademiz dışında salınmışız, zorunluluklara maruz kalmışız. Ölümle hiç edileceğimizi bilmemize rağmen tanrılar gibi ebedileşmişçesine gayret sarfederiz bu hayatta. Doğarız; doğduğumuz yeri, milliyetimizi ve bedenimizi biz seçmeyiz. Zorunlu maruz kalınmışlıklar içinde debelenip dururuz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 85.ci yılında saygı ve özlemle anıyorum. Ruhun şâd olsun halaskâr gazi!
Reklam
Koskoca dünyanın bir amacının olmamasına rağmen, dünyada bir zerre olan insanın yok olmayacakmışçasına bir amacının olması çok trajik kaçıyor.
555 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.