"İçimizde şeytan yok...İçimizde aciz var...Tembellik var...İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey; hakikatleri görmekten kaçmak ihtiyadı var..."
Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, Yarına kalacaksa bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta. Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış; Erken bırakmışsın ne çıkar, ne olacaksa olsun.
Nasıl da tuhaf nasıl da anlaşılmaz oyunlar oynuyor alın yazımız bize! Acaba arzuladığımız bir şeye hiç kavuştuğumuz olmuş mudur... kavuşmak için var gücümüzü harcadığımız bir şeyi elde etmişliğimiz? Galiba bunun tam tersi oluyor hayatta. Kimi gösterişli atların çektiği şık bir araba için yanıp tutuşur ve yanından hızla geçen arabaların ardından özlemle dilini şaklatırken, kiminin şahane atlar koşulu göz alıcı bir arabası oluyor ama neye sahip olduğunun bile farkında olmadan biniyor arabasına. Kimindee şahane bir aşçı, ama iki minik lokmadan başka bir şeyin giremeyeceği yüzük kadar ağzı olurken, kiminin hangar gibi ağzı oluyor, ama onda da yiyecek kuru ekmekten başka ara ki bir şey bulasın!
Allah beni 3 hakikati öğrenmem için Dünyaya yolladı.
Allah'ın bana söylediği ilk soru şuydu. 'İnsanın kalbine ne hükmeder?' ve anladım ki insanın kalbine sevgi hükmeder. ikinci soru ise 'İnsana ne verilmemiştir ? ' İnsana kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmemiştir. ve üçüncü soru ise 'İnsan ne ile yaşar?' ve anladım ki İnsanın elinde hiç bir şey olmasa bile Allah sevgisi olsun yeter. Yani insan Allah'a inanmadan yaşayamaz..