“İşte burada dur, küçük adam! Sen nerede olsan orada göçmensin ve sonsuza değin hep böyle kalacaksın. Sen bu dünyaya bir raslantı sonucu geldin ve birgün ne olduğunu bilmeden burayı bırakıp gideceksin.”
... "için için yediğini" söylemişlerdi. Bundan daha uygun bir sözcük bulunamaz. Düşünmeye başlamak, için için yemeye başlamaktır. Bu başlangıçlarda toplumun fazla bir etkisi yoktur. Kurt insanın yüreğindedir. Yürekte aramak gerekir onu. Yaşam karşısında uyanıklıktan ışık dışına kaçışa götüren bu ölümcül oyunu izlemek ve anlamak gerekir.
Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın.
Savaş övücülüğünü adet edinmiş popülist çevrelere kanan insanlarımızın bu kitabı okumasını tavsiye ederim. Savaşın getirdiği acıları, acziyeti bir resim gibi çizerek önümüze sunmuş yazar. Okuyan kişide büyük bir etki ve farkındalık oluşturacak bir eser.