Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buse Öztürk

Buse Öztürk
@Buse_0ztrk
ve yazılacak bir şey kalmadığında ölmüş olacak içimiz instagram.com/busecesatirlar?...
Hemşire 2/4
Selçuk Üniversitesi
Ankara
7 Aralık
119 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
120 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Prokrastineyşın yani savsaklama, erteleme, oyalanma, ağırdan alma, geciktirme. Eğer siz de gün içinde yapmanız gereken işlerinizi, sorumluluklarınızı bir şekilde yapmayıp ertesi güne bırakıyorsanız ve ertesi gün de yapmıyorsanız (ben gibi :)) bu kitap size yani bize göre. Savsaklama nedir, bize nelere mal oluyor, her erteleme savsaklama mıdır, savsaklama konusunda bütün mesele irade midir, bir işi savsaklarken kendimizi söylediğimiz bahaneler ve bu konudaki neredeyse her sorunun cevabını bu kitapta bulabilirsiniz. Yazarın bizimle sohbet edermişçesine anlatması, bazı sayfaları doldurmamız için bize bırakması ve konuyu bilimsel araştırmalarla ve örneklerle açıklaması farkındalığımızı artırıyor. Savsaklama alışkanlığınız varsa ve bundan şikayetçiyseniz tavsiye ederim.
Prokrastineyşın
ProkrastineyşınTimothy A. Pychyl · Metropolis Yayıncılık · 20162,191 okunma
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Son 1 aydır nasıl olduğumu, neler hissettiğimi ben bile bilmiyorken bu kitaptaki çoğu cümle benim iç dünyamdan esinlenerek yazılmış gibi geldi bana. Okurken mektubu ben yazmışım da onu okuyormuşum gibi hissettirdi. Hayal kırıklığı, mutluluk, hüzün, ölüm ve daha birçok duyguyu da beraberinde hissedebilirsiniz. Yaş veya yaşantı fark etmeksizin okuyan herkes eminim en az bir cümlede kendini bulacak. Tıpkı benim çoğu cümlede kendimi bulduğum gibi. Tavsiye edebilirim. Kitaba puanım 10.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,9bin okunma
331 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Körlük
Kitap adı bilinmeyen bir yerde, adı bilinmeyen bir sokakta ve belirsiz bir zaman diliminde trafikte yeşil ışığın yanmasını beklerken aniden kör olan bir adamı anlatarak başlıyor. Bahsedilen körlüğün fizyolojik körlükten farkı her yeri beyaz yani bir süt denizi olarak görmek. Bu da bir bakıma toplumsal körlük tanımıdır diyebiliriz. Trafikteki adamdan başlayarak herhangi bir şekilde iletişime geçmiş herkese bulaşıp en sonunda salgın halini almıştır. Bir kişi dışında herkesin kör olduğu ve o kişiyle beraber herkesin terk edilmiş bir akıl hastanesinde karantinaya alınması, askerlerin denetiminde olması ve orada zorlu bir yaşamla karşı karşıya gelmeleriyle devam ediyor. Yazarın anlatımı ilk başlarda karışıkmış gibi gelebilir çünkü nokta ve virgül dışında herhangi bir noktalama işareti yok ve kitaptaki hiçbir karakterin adını da bilmiyoruz. Yazar bu durumu da "Zaten körüz, isimlerin bir önemi yok." diyerek aktarıyor. Okudukça karakterleri tanıyıp, anlatımı anlayıp belki de fark etmeden olaylara dahil olmuş gibi oluyorsunuz bu da hem akıcılığının hem de kurgusunun kusursuzluğunu gösteriyor. Son bölümlere geldiğimde ilk bölümlerdeki akıcılığı yakalayamasam da tavsiye edebileceğim bir kitap. Kitaba puanım 8.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma