Yaşamın karşıtı ölüm değildir. Ölümün karşıtı doğumdur. doğum ve ölüm, yaşam diye adlandırdığımız sürecin birer parçasıdır. Ölüm de doğum kadar bir parçasıdır yaşamın.
Halbuki insanları sonunda özgür kılan şey ölümün varlığıdır; ölümün herhangi bir anda gelebileceği bilincidir. Hiç kimse ölüme hükmedemez, ölümü önceden bilemez denetleyemez. Doğum kontrolü var ama ölüm kontrolü yok.
Yaşamı böylesine özel,böylesine benzersiz kılan şey her şeyin yalnızca bir kez olması. Bunu algılamak ölümün bilincine varmakla mümkün olabilir ancak. Ölümün bilincinde olmayan insan yaşadığının bilincinde değildir. Her anımız ölüm unutkanlığı içinde geçiyor.
Zeka, güzellik, adalet, sevgi, özgürlük gibi şeyler ölçülemez ve kıyaslanamaz onlar ancak tanımlanmadıkları ve standartlaştırılmadıkları ölçüde var olabilirler. Bunların tanımını yapma girişimi bile, kavramın ihlal edilmesi demektir.