Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayc'ın Kitapları

152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitapların isimlerinin tılsımlı olduğuna inanırım. Bu kitabı da ilk gördüğümde ismi çok dikkatimi çekmişti. Birkaç alıntı okuduktan sonra kitabı favori listeme oradan da sepetime ekledim. Deneme ve öykü türünde yazıları içeren kitapla aramda başka bir bağ oluştu kitabı okurken. Sanki uzun süredir görüşmediğim bir dostla konuşuyormuş gibi hissettim bazen. Kitapla dertleştik, o anlattı ben uzun uzun düşündüm adeta. Sanki kalbimin derinliklerinde üstü tozlanmış yerlere dokundu bu kitap. Bazen okuduğum cümleleri tekrar tekrar okudum o edebi tadı yine yeniden alabilmek için. Her öykünün içinde herkesin hayatından bir parça var. Bir zamanlar bir köşede kaybettiğin bir parçan ile karşılaşabiliyorsun aniden. Kitaptaki genel atmosfer biraz melankolik ama tam da hayatın gerçekliği tadında. Ayrılığa, hayal kırıklığına ve terk edilmeye dair duyguları en can alıcı şekliyle veriyor. Yazarın tasvirine ve benzetmelerine hayran kaldım. Okurken altını çizdiğim pek çok cümle oldu. “Yılan” isimli öyküye de yıldız koydum; sanırım o anki ruh halimle diğerlerinden daha çok beğenmişim. Kitabı ara ara açıp bazı öyküleri tekrar okuyabilirim diye düşünüyorum. Ben okurken keyif aldım. Sizlere de tavsiye ederim.
Loş İklimlerin Hayvanları
Loş İklimlerin HayvanlarıÇiğdem Demirhan · Kutu Yayınları · 2019166 okunma
Reklam
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yokyer, Neil Gaiman’den okuduğum ikinci kitap. Yazarın tarzını çok beğeniyorum. Zaten fantastik ve bilim-kurgu tarzları favorilerimdendir. Koralin’i bir solukta okumuştum; bu kitap da aynı akıcılıkta bir kitap ve kendini okutuyor. Bence kitap, karakter ve olay açısından oldukça zengin. Okudukça, bolca farklı kahramanla tanışıyorsunuz. Ben kitabı okurken bazen Doctor Who dizisini izliyormuşum hissine kapıldım. Eh, Neil Gaiman’ın Doctor Who’nun bazı bölümlerini yazdığını da biliyorum. Bir ara bütün karmaşayı Doctor gelip çözecek diye bekledim. :) Kitap, iki farklı Londra’dan bahsediyor; yukarı Londra (bizim bildiğimiz Londra) ve aşağı Londra( fantastik olayların başkenti). Richard yukarı Londra’ya ait gayet sıradan bir insan ve hayatı rutinlerle kuşatılmış. Bir gün kız arkadaşı ile yemeğe giderken Richard, yaralı bir kız ile karşılaşıyor ve macera başlıyor. Çünkü bu yaralı kız aşağı Londra’nın hatırı sayılır leydilerinden Door’dur. İsminin de ele verdiği gibi Door bir kapı açıcıdır ve ailesini öldüren azılı katiller, Bay Croup ve Bay Vandamar, peşindedir. Richard, Door’a yardım ettikten sonra yukarı Londra’dan izi silinir ve artık aşağı Londra’ya ait olur. Ailesinin intikamını arayan Door ve eski hayatına geri dönmenin yollarını arayan Richard’ın yolları tekrar kesişir ve Marquis De Carabas ile Avcı’nın da yardımları ile aşağı Londra’da maceralar silsilesi yaşanmaya başlar. Serüvenin devamı ise kitabın satırları arasında sizleri bekliyor. Bu tarzı sevenlerden iseniz kaçırmayın. Keyifli okumalar dilerim.
Yokyer
YokyerNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2019950 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Paul Auster hep duyduğum bir isimdi. İlk kez okuma fırsatım oldu ve Leviathan ile başladım. Merakla okumaya başladığım kitabı okurken de heyecan ve merak duygum azalmadı. Şüphesiz Paul Auster farklı bir yazar. Kitabı okuduktan sonra yazarın hayatını araştırdım biraz. İstemsizce kitabın ana karakteri Sachs ile karşılaştırdım yazarın bazı yaşadıklarını. Kitabın karakterleri fazlaca gerçekçi ve beklenmedik. Tıpkı hayat gibi. Belki de kitabın kendini okutmasının ve merak uyandırmasının sırrı da budur.  Kitap genel olarak yazar olan Peter'ın yine yazar olan arkadaşının sır dolu ölümü üzerine olayı aydınlatma çabasını ele alıyor. Peter, Sachs'ın ölüm sebebini bir roman halinde anlatmak istiyor çünkü bu ölümü araştıran otoritelerin kendi gerçekleri ile olayı çözeceklerinin kaygısını taşıyor ve biliyor ki arkadaşı ölse bile en güvenebileceği kişi ve ölümünün ardındaki hikayeyi anlatabilecek tek kişi Peter'ın kendisi. Olay ilmek ilmek çözülürken pek çok karakteri tanıyoruz ve her bir karakterin detaylı anlatımını okuyoruz. Yazar, karakterlerin kişiliklerini, birbirleri ile bağlantılarını ve ana olaydaki etkin rollerini çok başarılı bir şekilde kurgulamış. Ayrıca, yazar karakterlerin hayatlarını anlatırken satır aralarında Amerikan Rüyası düşünce biçimini ve hayat tarzını eleştirmeyi de ihmal etmemiştir. Özellikle bunu ana karakterimiz Sachs'ın hayatında bolca görebiliyoruz. Genel anlamda, kitabı okurken keyif aldım ve yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar verdim. Okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar! 
Leviathan
LeviathanPaul Auster · Can Yayınları · 2019827 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
325 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Kitabı ilk gördüğümde hikâyenin bu denli derinlere ineceği hiç aklıma gelmemişti. Açıkçası, kitabın açıklaması bende büyük merak uyandırdı. Ve tabi ki kitabın ismini ben de sorguladım çoğu okur gibi. Neden Algernon’a Çiçekler? Tabi, bu sorunun cevabı kitabın içinde saklı! Öncelikle Algernon kobay bir fare ve aslında yapılan testlerde ana karakter Charlie’yi yenen ve ondan zekâ olarak daha üstün olan bir fare. Charlie, zekâ geriliği olan bir birey ama yaşadığı süre boyunca hep akıllı olmayı istiyor. Eh, bunda annesinin çocukken ona yaşattıklarının da büyük payı var. Charlie “normal” olma isteği doğrultusunda Algernon’a yapılan deneyin kendi üzerinde uygulanmasını kabul ediyor ve hikâyemiz başlıyor. Hikâye, Charlie’nin “ilerleme raporu” halinde yazdığı notlarla birlikte ilerliyor ve yazar, ilerleme raporlarını zekâ geriliği olan bir bireyin elinden çıkmışçasına tüm yazım ve dil bilgisi hatalarıyla gerçekçi bir şekilde okurla buluşturuyor. Açıkçası, bu özellik bana başta tuhaf gelse de alıştıktan sonra çok hoşuma gitti. Hatta arada ileri sayfalara bakıp Charlie düzeltebilmiş mi yazısını diye baktığım zamanlar oldu. Hikâyenin içeriği ile ilgili olarak ne desem az gelir gibi geliyor. Değinilecek o kadar çok nokta var ki! Okurken bazen içim çok acıdı, bazen kendimi sorguladım, empati kurmaya çalıştım. Çok ilginçtir ki insan zekâ geriliğine sahipken de üstün zekâya sahipken de yalnız kalıyor! Çünkü biz “normal” insanlar kendimiz gibi olmayanı çemberin dışına itiyoruz. Çemberin dışından bir hikâye okumak isterseniz bu kitabı kesinlikle öneriyorum. Keyifli okumalar!
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
İlk olarak belirtmek isterim ki bilimkurgu tarzını çok seven bir okurum. Üniversite yıllarımda George Orwell’in 1984 romanı ile tanıştığım bu tarzdaki kitaplara hayranım. Bu Ölümsüz kitabı, bu tarzda yazılan güzel kitaplardan birisi; Zelanzy’nin kurgusu çok başarılı. Yine de kitabı okurken biraz zorlandım. Hele ilk altmış sayfa kadar olan kısmında tam olarak kavrayamadım ne olduğunu. Sonrasında ise kitap aktı gitti ve bırakmak istemedim. Aslında kitabın içi çok dolu; mitolojik ve efsanevi ögelerle süslenmiş, bu yüzden de insanı doyuruyor ve insanın hayal gücünün sınırlarını zorluyor. Kitapta farklı türde yaratıklar, mutasyon dolayısıyla farklılaşmış insanlar ve farklı gezegenden vatandaşlar var. Her karakterin ayrı bir özelliği var. Tabi ki bu özellikler kitabın ana karakteri Conrad’da arşa çıkmış; haliyle “bu ölümsüz” niteliği de Conrad’a atfedilmiş. Kitap, ÜçGün olayları olarak bahsedilen nükleer savaş sonrası dünyadan bahsediyor. ÜçGün olaylarından sonra dünya nüfusu fazlasıyla azalmış ve insanların bir kısmı Vega gezegenine göç etmiş. Olay örgüsü ise Vegalı bir yazarın kitap yazmak amacıyla dünyaya gelmesi, kitabı için dünyada bir geziye çıkması ve Conrad ve ekibinin ona eşlik etmesi ile gelişiyor. Mısır’dan Atina’ya ve dünyanın pek çok yerine uzanan bu yolculuk dünyanın kader çarkını da değiştiriyor. Genel olarak, Hugo En İyi Roman Ödülü’nün sahibi olan bu kitabı beğendim. Bu tarzı beğenenlerin okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Bu Ölümsüz
Bu ÖlümsüzRoger Zelazny · İthaki Yayınları · 2019521 okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sonunda kitaplığımda bir süredir bekleyen Doğu Ekspresinde Cinayet kitabını okudum! Aslında kitabı 2017’de filmini sinemada izledikten sonra merak edip almıştım ama değişen hayatım ve daha yeni yeni oturmaya başlayan düzenim içinde şimdi okumaya fırsatım oldu. Polisiye türü filmleri hep sevmişimdir ama ilk defa bu türde bir kitap okudum. Agatha Christie her zaman bir kadın yazar olarak dikkatimi çekmiştir. Kitabı okuyunca da çok beğendim! Kitap çok sürükleyici ilerliyor ve merak uyandırıyor. Ben sonunu bilmeme rağmen heyecanlandım ve aralarda kitap ile filmi karşılaştırarak okudum. Keşke önce kitabını okumuş olsaydım, çünkü kitapta kurgulanan hikâye bence gerçekten güçlü bir zekâ tarafından işlenmiş ve bu hikâyeyi okuma zevkini ilk kitaptan almayı yeğlerdim. Yazar, her bir ayrıntıyı çok güzel düşünmüş ve olayları birbirine titizlikle bağlamış. Olaylar ile ilgili detayların etkili bir şekilde işlenmesi okurken karelerin film gibi zihnimde canlanmasını sağladı. Hem polisiye türü olmasından hem de yazarın zekâ ve kurgu gücünü yansıtmasından dolayı filme uyarlanmaya çok müsait bir kitaptı bence. Birazdan filmini tekrar izleyip kitabı pekiştireceğim. Okuduğum ilk Agatha Christie kitabıydı ama son olmayacağına eminim. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar!
Doğu Ekspresinde Cinayet (Özel Baskı)
Doğu Ekspresinde Cinayet (Özel Baskı)Agatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,7bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yine çok güzel bir bilimkurgu klasiği okudum ve kitabın sonlarına doğru hiç bitmesini istemedim. Kitaba başlamadan önce yazarın hayatına dair kısa bilgi kitabı daha da merak etmeme sebep olmuştu. Yazarın kendisine atfedilen Sovyetler’in Jules Verne’i sıfatının kesinlikle hakkını verdiğini düşünüyorum. Ayrıca, arka kapakta yazan “Su Adamı, yaratıcısını kabullenen bir Frankenstein anlatısı” sözü de tam olarak özet mahiyetinde bir söz. Kitaptaki hikâye gerçekten çok güçlü bir hayal gücüyle yazılmış; bazen okuduğum cümlelerden sonra düşündüm ve dedim ki “Yazar, bunu nasıl düşlemiş olabilir?” Yazar, adeta kelimelerle ve cümlelerle deniz altı yaşamına dair resimler çiziyor okurun zihninde. Kitabın beni en fazla etkileyen yanı şüphesiz deniz şeytanı, su adamı, İhtiandr’ın naif hikâyesi oldu. İhtiandr’ın hikâyesini okudukça insanların yaşamı ile ilgili düşünmeden edemiyorsunuz. İhtiandr, yarı insan yarı balık adam olarak bize hem deniz hayatına olan bakışı hem de kara hayatına olan bakışı sunuyor. Denizin muhteşemliğinin yanında karanın nahoşluğunu gözler önüne seriyor bir nevi. Bunu şu alıntıyla özetlemek mümkün: “İnsanlar… Öyle çok gürültü yapıyorlar, öyle berbat sigara içiyorlar, öyle kötü kokuyorlar ki! Hayır, yunuslarla birlikteyken her şey daha iyi: onlar temiz ve neşeli.” Kitap, genel anlamda içinde pek çok şeyi barındırıyor; Darwin’e selam çakan bilimsel bakış açısına, bilimsel araştırmaların etik boyutuna ve bilim ve inanç sistemleri arasındaki çatışmaya değinerek insanı düşünmeye yönlendiriyor. Kesinlikle herkesin okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Su Adamı
Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,485 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İthaki Bilim Kurgu Serisi’nden okuduğum üçüncü kitap, meşhur Zaman Makinesi oldu. Kitaba başlarken güzel ve etkileyici bir hikâyenin beni beklediğini biliyordum ve bu yüzden de beklentimin yüksek olmasından korkuyordum. Neyse ki beklentimi fazlasıyla karşıladı kitap. Wells ile tanışmam bu güzel ve kült kitapla oldu. Kitap oldukça akıcı ve insanı
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · İthaki Yayınları · 202328,7bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk olarak, Madenci, beni Japon edebiyatıyla tanıştıran eser olmuştur. Kitabı biryudumkitapcom seçkisinde görmüştüm ama satın alamamıştım. Listeme eklediğim kitabı sonrasında satın alıp nihayetinde okudum. İlk etapta kitap yavaş yavaş ilerledi ama aslında hep bir merak da uyandırdı bende. “Eee, ne olacak şimdi? Madencilikle ilgili kısım nerede?”
Madenci
MadenciNatsume Soseki · Jaguar Kitap · 20181,043 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı ilk olarak #birkutukitap seçkisinde görüp favori listeme eklemiştim. Sonunda okuma fırsatı bulabildim. Genel olarak etkileyici bir kitaptı ve okurken bende merak uyandırdı. Ama eklemeden edemeyeceğim daha çarpıcı kitaplar okumuştum. Kitap konu itibarıyla ana kahramanımız Pascual'ın gelgitli hayatından ve aile içinde yaşadığı travmalardan bahsediyor. Pascual, sürekli iyi ve kötüyü sorguluyor aslında ama yasantıları sonucunda iyiliğin de kötülüğe yol açtığını gözlemliyor. Ailesine bakılınca kaosun ve travmanın eksik olmadığını görüyoruz. Bunun üzerine Pascual, yaşantısındaki kötülüklerin genlerine işlediğini düşünüyor. Kitap boyunca Pascual'ın kötülüklerden kurtulmaya çalıştığını görüyoruz ki zaten Pascual'ın işlediği suçlardan kurtulmak için anlattıkları kitabın ta kendisini oluşturuyor. Kitabın, Albert Camus'nun Yabancı romanı ile farklı bir edebiyat akımına öncülük ettiği yazıyor arka kapağında. Evet, Yabancı romanı ile benzer özellikleri olduğunu söyleyebilirim. Bireyin toplum içinde yoğrulurken yaşadığı çatışmalara farklı bir bakış açısıyla tanık olmak istiyorsanız kitabi okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Pascual Duarte ve Ailesi
Pascual Duarte ve AilesiCamilo Jose Cela · Olvido Kitap · 2021479 okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Neil Gaiman çok fazla bahsi geçen bir yazar olduğu için kitapları bende hep merak uyandırıyordu. Good Omens kitabının mini dizisini izleyip çok beğenmiştim ve kitabını okumaya karar vermiştim. Ama kısmette yazarı Koralin kitabıyla tanımak varmış. Öncelikle kitabı bir solukta okuduğumu belirtmek isterim. Hiç ara vermeden okunabilecek bir kitap bence ve inanılmaz sürükleyici. Merak uyandırıcı ve bazen de ürpertici bir maceraya tanık oluyorsunuz kitabı okurken. Kitabın konusuna gelecek olursak Koralin adında küçük bir kızın ailesiyle yeni bir eve taşınması ve Koralin'in evi keşfederken hiçbir yere açılmayan bir kapı bulmasıyla başlıyor macera. Koralin'in annesi ve babası işleri ile fazla meşgul oldukları için Koralin her daim bir şeyler keşfetmek peşinde koşuyor ve bu özelliği onu hiçbir yere açılmayan kapının ardındaki başka bir dünyada maceraya atılmasına sebep oluyor. Koralin'in bu kapıdan gecmesi ile fantastik ve biraz da ürkütücü hikaye okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Adeta Koralin ile bir olup o korkutucu dünyadan kurtulmaya çalışıyorsunuz ve çareler aramaya baslıyorsunuz. Kitabın genel olarak kurgusunu çok beğendim çünkü küçükken ben de macera arayan bir çocuktum hep. Koralin olsaydım kesinlikle ben de o kapıdan geçerdim Kitaba dair çok sevdiğim bir diğer şey ise kara kedi karakteriydi. Kedi ile Koralin'in arkadaşlığı çok güzel yazılmış açıkçası. Kedinin gizemli tutumları çok hosuma gitti. Kitabı bitirince yine kendimi tutamayıp kitabın filmini izledim ve filmi de kitap kadar basarılı buldum. Kesinlikle okumunızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Koralin
KoralinNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20192,039 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okumadan önce çok heyecanlandım çünkü küçükken hep yıldızlarla konuşur aya gitmeyi hayal ederdim. Hatta uzayla ilgili haberleri gazeteden keser saklardım. Jules Verne'in Ay'a Yolculuk kitabı ile ilgili araştırma yaptığımda bu kitabın aya ilk yolculuktan yaklaşık yüz yıl önce kaleme alındığını öğrendim ve bu beni çok etkiledi. Belki şu an okunduğunda tam olarak bilim kurgu tadını veremez ama kesinlikle kitabın yazıldığı tarihi düşününce bilimsel ve edebi açıdan ne kadar doyurucu olduğunu görebiliriz. Hem zaten de kitap bilim kurgunun temel eserlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Kitap, aya yolculukla ilgili hikayeyi bölümler halinde sunuyor okuyucuya ve bu yolculuğun kurgulanmasından gerçekleşmesine kadar tüm ayrıntılarını veriyor. Bu ayrıntılar okurken beni usandırsa da yine de kitabın akıcı bir şekilde devam ettiğini söyleyebilirim. Hatta kitabın sonlarına doğru heyecan arttığından sayfaları çabucak çevirdim. Konu itibariyle kitap, Gun Club üyelerinin savaşın bitiminde yapacak bir işleri kalmadığı bir zamanda onları tekrar heyecanlandıran çılgınca bir fikrin gerçekleştirilmesi ile yeniden harekete geçmelerini anlatıyor. Ki bu fikir Ay'a fırlatılması planlanan bir mermi yapılmasından başka bir şey değildir. Bu fikir ile hayatları bambaşka bir anlam kazananlar sadece Gun Club üyeleri değildir, bu büyülü fikir tüm dünyanın da nefesini kesmiştir. Açıkçası aya yolculuk fikri hala benim için muazzam bir fikir. İşte tam da bu yüzden okumaktan çok keyif aldım. Sizlerin de okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Ay'a Yolculuk
Ay'a YolculukJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202110,3bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı aslında kardeşime hediye olarak almıştım ama benim de okuma listemde olduğu için ilk ben okumak istedim ve güzel bir okuma deneyimi oldu benim için. Kitap oldukça akıcı ve hikâyenin sürükleyiciliği sayesinde kısa bir sürede bitiyor. Konu itibariyle kitabın baş kahramını olan köpeğimiz Buck'ın başından geçen olaylar ve onun özüne olan yolculuğu ele alınıyor. Kitap, Buck'ın bakış açısından yazılmış ve fikrimce bir köpeğin düşünceleri ve duyguları bir insan tarafından ancak bu kadar başarılı bir şekilde aktarılabilirdi. Jack London'ın önceki yaşamında Buck olarak yaşadığını bile düşündürebilir belki de. Aslında Jack London, kitaptaki karaktere ruhunu ve anılarını da katmış belli ki çünkü geçmişteki yaşantısı ile ilgili araştırma yaptığımızda kitaptaki coğrafyada onun da hayat mücadelesi verdiğini görebiliriz. Kitapta bir köpeğin mücadelesini okurken sizlerin de mutlaka kendi mücadelenizle ilgili bir şeyler bulacağınıza inanıyorum. Ben kitabı çok severek okudum. Okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332,1bin okunma
133 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı çok beğendim ve okuyunca iyi ki okumuşum dedim. Konusu kitap olan bir hikayeyi beğenmemek olmazdı zaten. Bence kitap gayet akıcıydı ve hikaye kendini okutur cinstendi. Kitaptaki hikaye sade olsa da farklı karakterlerin farklı hayat hikayeleri kitaba derinlik katmış. Kitabın baş karakteri Guylain, aslında kitapları çok seven birisi ama kitapları geri dönüştüren bir fabrikada kitapları yok eden bir makineyi, Zerstor 500'ü kullanmaktadır. Kahramanımız işinden nefret etmekte ve vicdanını rahatlatmak için her gün bindiği banliyö treninde makineden aldığı rastgele sayfaları sesli bir şekilde okumaktadır. Hikaye, kahramanımızın trende bulduğu akıllı bellek ile farklı bir boyut kazanıyor ve olayların seyri değişiyor. İste tam da bu kırılma noktasında kitap akmaya başlıyor ve okurken merak duygunuz arttıkça artıyor. Yani bende öyle oldu. Benim severek okuduğum bir kitaptı; sizlere de tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
6.27 Treni
6.27 TreniJean Paul Didierlaurent · Can Yayınları · 20171,000 okunma
348 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk olarak Zorba ile dans gösterisi sayesinde tanıştım ve beğendiğim şeyleri araştırma merakım beni kitapla da tanıştırdı. Kitapla ilgili yorumları ve alıntıları da gördükten sonra okuma listeme ekledim ve sonunda okudum ve bitti. Genel anlamda kitabı beğendim. Satır aralarında felsefi bir bakış açısı var bence. Zorba'nın hayat hikayesi ve hayata bakış açısı hoşuma gitti. Zorba her zaman mücadeleci, sorgulayıcı ve insancıl bir adam. Aslında Zorba olmak için fazlaca hayat tecrübesi edinmiş ve çok şey yaşamış. Onun bakış açısına göre hayati anlamak ve yaşamak için kitapları yalayıp yutmak anlam ifade etmez. Anlam satır aralarından ziyade hayatın kendisinde gizlidir. Kitap, Zorba ile Patronu arasında geçen maceradan oluşuyor ve hikaye Patronun ağzından anlatılıyor. Kitapta altı çizilesi pek çok alıntı var ama bazen betimlemelerle fazlaca yorabiliyor. Açıkçası kitap elimde biraz süründü, akıcılık konusunda benden tam not alamadı maalesef. Belki de sakin bir zamanda, sakin kafayla okusaydım durum değişebilirdi. Yine de beğenerek okudum ve okumanızı tavsiye ederim. Filmi de varmış, sıra filmi izlemede. Sizlere keyifli okumalar dilerim.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma