Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Calcifer’ın kalbi

Calcifer’ın kalbi
@Calciferinkalbi
Sobanın içi iyi bir yakıtla doldurulmuş ve yakılmışsa, ne yapması gerektiğini sormaz. Yaydığı ısıyla evi ve içindeki insanları ısıtır. Soğuk yaşamımızı kalbinizin hararetiyle ısıtan canlı sobalar olun.
Sayfa 205
Reklam
Din, insanların kalbinde dua etme arzusu, gerçeğe erişme ihtiyacı ve sevgi duygusu uyandırmalı. Basit ve kolay yoldan zengin olma heveslisi bir insan olan vergi tahsildarı din adamına dönüşebiliyor. Bizdeki durum içler acısı ve korkunç bir alay söz konusudur. Bizde havari rütbesine sahip insanlar vergi tahsildarına dönüşüyor. Para biriktirmek, daha çok gelir elde etmek, aylak, tembel ve karnı tok yaşamak dışında kendilerini hiçbir şey ilgilendirmiyor. Yaptıkları konuşmaların halkı hiç etkilenmemesine, hatta kendilerini kimsenin dinlemek istememesine şaşırmamak lazım. Kendileri insanların kalbinde inanç ateşi yakmaya muktedir değiller. Bunu yapmak istemiyorlar ve yapmıyorlar. Onlar dini cansız dogmalar yığınına, yüzlerce kural, başlık ve önermelerden oluşan inanç gramerine dönüştürmüşler.
Sayfa 200
Okullar öğrencilerde bilgilenme arzusu uyandırmamakta ve bilimsellik yaklaşımını geliştirememektedir. Okulun temel görevi öğrencilerin bilimi anlamalarını ve ona değer vermelerini sağlamaktır. Fakat okul bu görevini yerine getiremiyor. Bilimsellik olmadan, bilim sevgisi ve bilgilendirme arzusu olmadan ne bilim gelişir ne de bilgili insanlar ortaya çıkar. Aynen bunun gibi, sanatsallık ve sanat duygusu gelişmezse, güzelliğe ihtiyaç duyulmazsa sanat da olmaz. Önce bilimsellik, sonra bilim. Önce sanatsallık, sonra sanat.
Sayfa 199

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Devlet büyük bir aile, halk kitleleri ise sizin kardeşlerinizdir. Onların korkunç şartlarda yaşaması nüfusun üst kesimlerini oluşturanlar açısından bir utanç kaynağı ve bir suçtur. Unutmayın: Halk uzun süre sabredebilir, ama her şeyin bir sonu vardır. Zincirlerinden kurtulmak isteyen halk kitleleri bir gün kendini kaybedebilir. İşin bu noktaya varmasına izin vermeyin!
Sayfa 187
Halkın büyük bölümünün eğitimsiz olması devlet eliyle yapılan bir kötülüktür. Bu durum kendi kendini talan etme, yıkıma uğratma ve aşağılamadır. İlkel halkların fakirlik ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmalarının nedeni sahip oldukları toprakların zenginliklerinden faydalanmamalarıdır.
Sayfa 172
Reklam
Birikimli ve aydın kişiler olmanız sizin için bir imtiyaz ve ayrıcalık gerekçesi olamaz. Hakimiyet, şan şöhret ve kaygısız, refah dolu bir hayata sahip olma Hakkı da vermez. Aydın olmak sizin için bir vazife, ifa etmeniz gereken bir hizmettir. Sizin göreviniz bir mum gibi yanarak, halkı aydınlatmaktır. Mumu yaktıktan sonra fanus altında tutmazlar, etrafa daha fazla ışık saçması için yüksek bir şamdana yerleştirirler.
Sayfa 148
Hayattaki aşırı düzensizliğin başlıca nedenlerinden birisi herkesin hayatta iyi bir düzen kurmaya çalışması, fakat hiç kimsenin hayatın kendisini düzene sokmak istememesidir.
Sayfa 127
Snelman
Aydın olmak gösterişli bir kıyafet giymek yahut kolalı bir yaka ve modaya göre şapkayla dolaşmak değildir. Aydınlar halkın beynidir. Halk bizi eğitimimiz bittikten sonra iyi maaşlı bir işe girerek, akşamları lokantalarda oturmak veya sözde ‘okuma salonlarında’ Kağıthane veya domino oynamak için yetiştirmedi. Bu hayatı yaşayanlar aydın değil, aydın sürpüntüleridir. Aydın olarak sizlerin vazifesi halkın zekasını, vicdanını, irade ve enerjisini uyandırmak ve harekete geçirmektir.
Sayfa 88
96 syf.
·
Puan vermedi
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig
7.8/10 · 111,7bin okunma
Kahramanlar kitleye ilham vererek, onu ateşlerken, bu ateşin kaynağı halk kitlelerinin içinden çıkan alevin ya kendisidir.
Sayfa 60
Reklam
Mene, Tekel, Peres
Değişen ve yenilenen nesiller yeni anlayışlar, gayeler ve taleplerle gelmektedir. Bu yeni nesil insanlara geçerliliğini çoktan kaybetmiş yönetim şekilleri zorla dayatılamaz; yeni nesillerin hayatının temelini mantıklı, adil ve sağlam bir devlet yönetimi esasına göre şekillendirmek gerekmektedir.
Sayfa 55
Kahramanlar ve Kitle
Yönetici nasıl biri olursa olsun-iyi veya kötü, kahraman veya zalim- her zaman kendi halkının canından bir candır, onun bir parçası, ruhunun yansımasıdır. Halk nasılsa, onu yönetenler de öyledir. Bu yüzden de her halkın hak ettiği iktidarlara ve yöneticilere sahip olduğu eskiden beri söylenegelmektedir.
Sayfa 57
280 syf.
·
Puan vermedi
İnsan Ruhuna Yöneliş
İnsan Ruhuna YönelişCarl Gustav Jung
8.3/10 · 567 okunma
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.