Bugün de o zamanki gibi yalnızım çünkü bazı şeyleri biliyorum ve başkalarının bilmediği ve genelde bilmek istemediği şeylere değinmek zorunda kalıyorum.
Kendimizi tanıdıkça yani kendi ruhumuzu keşfettikçe, içgüdülerimizle karşılaşırız ve onların imgelerle dolu dünyası ruhun içinde uyumakta olan ve ve herşey yolunda gittiği sürece bizim nadiren farkettiğimiz güçlere ışık tutar. Bunlar müthiş bir etkinliğe sahip potansiyel güçlerdir.
Bir Kızılderili reisine iyi ile kötü arasında ne fark olduğu sorulduğunda,şöyle demiştir: “Ben düşmanımın karısını çalarsam, bu iyidir ama o benim karımı çalarsa, bu kötüdür.”
Anlamsızlığın, yaşamı dolu dolu yaşamayı engellediği için hastalıktan farkı yoktur. Birçok şeyi, hatta belki de her şeyi dayanılır hale getiren anlamdır.
Dostoyevski bazı şeylerin arkadaşlar dışında kimseye söylenmeyeceğini; bazı şeylerin arkadaşlara bile söylenmeyeceğini, bazı şeyleriyse insanın kendine bile söylemediğini söylüyor!