Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansel

216 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Piedra Irmağı... Efsaneye göre, bu ırmağın sularına düşen her şey, yapraklar böcekler, kuştüyleri, bunların hepsi ırmağın yatağında taşa dönüşürmüş... Bu tanımlamayla başlıyor kitap ve devam ediyor Ah! yüreğimi bağrımdan söküp, akıp giden sulara atabilmek için neler vermezdim.. Hepimizin gönül serüveninde, yüreğini bağrından söküp atmak istediği olmuştur. İşte Paulo Coelho, bu cümlede bahsettiğim hepimiz için o ırmağın ta kenarında bir hafta süren ama her saniyesini saatlermişçesine tariflediği hikayesini anlatıyor bize .. Bu kitap, bir kez okumakla evet anlaşılır amma velakin, bir kez okumakla da tam anlamıyla hissedilemez. Beyin idrak etse ne olur, kalp doyamadıktan sonra.. Hazan yüklü, kaygı dolu bir serüvenin, mutlu sonunu yaşıyoruz, kitabın son sayfalarında. Gariptir ki bir süre önce Rabbim ben göremem sen görürsün yolumun böyle çizilme sebebini, gerçekleri göster bana diye dualar etmiştim.. Ağır bir duaymış gördüğümde anladım keşke oturup Piedra Irmağına anlatabilse insan diye düşündüm okurken.. En etkili cümle olarak da "Seven sevgisinin gerçekliği kadar sabrediyor, değeri kadar vazgeçiyor ve yazgısı kadar mutlu oluyor" diyor yazar.
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20198,8bin okunma
Reklam
210 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yaşamak.. Bir süre önce hediye gelen ve tavsiye ile okuduğum bir kitap. Bir süredir de incelemesini yazmak için bekliyorum. Fakat pek çok insandan farklı bir inceleme bu.. Bana kalırsa neresinden bakarsanız bakın kötü bir insan Fugui.. Hayatının sorumluluklarını alamamış, kendi hatalarının ve korkaklığının bedelini sürekli hayata ve başkalarına yüklemiş, hayatta belki en büyük şansı olan eşini hamileyken, çocuğunu sırf ayakkabı için dövebilen biri.. Üstelik iyiliği iyilikten değil muhtaçlıktan, düşünün ki tekrar zengin olsaydı iyi biri dermiydik ona? Hayır çünkü tekrar zengin olsa yine ailesinin yüzüne bakmayan biri olurdu. Olmadı çünkü fırsatı yoktu, fıtrat başka fırsat başka yani..Öte yandan pek çok incelemede büyük aşıklar diye yazılmış çünkü zavallı Jiazhen "Ölümden sonra bile senin eşin olmak istiyorum" demişti. Ama hayır aşk bu değil Jiazhen, aşk bu değil, aşk seninle birlikte çevreni de sevdirir, kıyamamayı getirir, aşık olan insan bir fahişenin sırtında ne sana ne ailene gelmez, aşık olan insan ne söylemiyle ne davranışıyla incitmez, aşık olan kadın gitse dahi bırakılmaz, aşık olan hatta azıcık yüreği olan bir insan anneye evlanının cenazesini çok görmez düpedüz eziyet bu zulüm ve kadının görülmemesi, çaresizliği..Aşk belki Fengxia ve eşiyle, Youqing ile koyunları arasındaki bağ olabilir anca.. Bu kitap bana büyük yaşam hikayesinden çok ailesine acıma ve kızma duyguları oluşturdu. Ve korkaklığa sığınan ve hayatındaki insanı mutlu edemeyen herkesin bir şekilde sürünmek zorunda olduğunu gösterdi..
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,9bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
"Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası.   Seni, dişlerinde elma kokusu.    Bir daha hangi ana doğurur bizi? Ruhum...    Mısra çekiyorum, haberin olsun.    Çarşılarin en küçük meyhanesi bu,    Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.    Derimizin altında o olüm namussuzu.." Bu nasıl bir incelik, bu nasıl bir sevgi, bu nasıl bir ruh.. “Kaburgamın altın parçası.” dizesinde; İslam inancına göre kadının, erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmış olması efsanesine muhteşem bir telmih var. “Dişlerinde elma kokusu.” dizesi direkt Adem ile Havva’nın cennetten yasak elmayı yiyip kovulmaları efsanesine telmih. Muhteşem bir detaylarıyla en sevdiğim şairlerdendir Ahmet Arif, “Kaburgamın altın parçası.” Bir insanın ömründe yalnızca bir kadına okuyabileceği, nadir dizelerden. Hayatta yalnızca bir kadına “Kaburgamın altın parçası.” diyebilmeli insan. Aynı şiiri iki farklı kişiye okuyamazsın çünkü. Bu ihanet olur. Hem şiire, hem okuduğun kadına hem sana..
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201740bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Nurettin Yıldız mağaradan arşa kitabında "İbrahimler kıyamete kadar bitmez, Nemrutlar da öyle" diyor. Eğer Yusuf suresini okurken Yusuf Aleyhisselam'ın başına gelmiş bir macerayı okuyorsak biz Kur'an'ı bilmiyor ve anlamıyoruz demektir. Yusuf Aleyhisselam geçmişteki bir olay olarak anlaşılmamalıdır, kıyamete kadar bütün anne babalar ve gençlerin kaderidir o İbrahim Aleyhisselam'ın ateşe atılması atalarımızdan birinin başına gelen bir belanın anlatımından ibaret değildir, Allah ile Kulu arasındaki ucu Cennet ya da cehennemle bitecek imtihanın dünyadaki pratiklerinden biridir şeklinde devam ediyor. Küçüklüğümden beri bin kez okuduğum, aşkın, sevginin, sabrın en derinlerini güvenin ve dâhi pek çok şeyin anlatıldığı bir olayı bir de bu şekilde okumak için sabırsızlanıyorum.
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202114,9bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Feride... Hani bazı kitap karakterlerinin gerçek olmasını istersiniz yada bir kitap karakteri olsam kim olurdum diye düşünürsünüz ya işte benim için o kişi Feride.. Gerçek olsa da sımsıkı sarılıp saçını okşasam be güzel kızım, alnından öpüp gücün için takdir edebilsem.. Ferideyle tanışmamız sanırım ortaokulda falandı, o zamanlardan beri neredeyse yılda bir kez okur, açıp sayfalarını karıştırır rastgele dönemlerine bakarım, okul yıllarına, masum aşkına, kırılan kalbine, Muniseyle tanışmasına, Kâmrana olan nefretine hayalkırıklığına, Doktorcuğunun şefkatine, mezarlığa bakan okuluna, Gülbeşekere şöyle bir göz atar bir tanıdığa rastlamış gibi tebessüm ederim. Böyle söyleyince yalnızca bir aşk hikayesi gibi fakat Çalıkuşu dönemin zorluklarını gencecik üstelik kalbi kırık bir kızcağızın yalnızlığı ve mücadelesini anlatır. Hatta öyle ki Atatürk'ün de en sevdiği kitaplardan biri olduğu cephede dahi yanında taşıyıp parça parça okuduğu söylenir. Dönemin eğitim politikası ve kadınların yaşam zorluğuna bir bakıştır, Anadolu'nun ücra köşelerine öğretmenliğe soyunan Feride öyle haksızlıklara uğrar ki cehaletle savaş bu dedirtir ve o Zeynilerden başlayıp köy köye gezerken hem güldürür hem ağlatır. Muniseye üzülmeden, Kâmrana kızmadan edemiyor insan. Bir çok okur için başucu kitabı olan eser benim için de bir yol arkadaşı mahiyetinde..
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,2bin okunma
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Allah herkese, onu dinleyen, anlayan ve onun için çözümler üreten dostlar, komşular nasip etsin." Kitabı henüz okumadım ama kitapla ilgili aldığım son not bu olmuştu.. Çok sevdiğim biri aralıklarla içinde birkaç satırın altını çizerek yada küçük notlarla kitaplar hediye eder, bu kitap onlardan biri... Belki ben görsem eklemezdim kitaplığıma fakat bu alıntı bana kendimi çok şanslı hissettirdi, hele ki bu kadar özlemişken... Aynı kitabı okumak, aynı satırların altını çizmek, bir düşünceyi, duyguları konuşabilmek, dinleyebilmek, anlaşılmak, en karanlık zamanlarda bile ışık olmak çok kıymetli..
İyileşmek
İyileşmekCaner Yaman · İndigo · 2022864 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
"Bir ok öldürür, diriltir bir ok Yayındadır ruhumun tapusu.. " "Cephanem hatırandır, gece-gün yudum yudum Sen gayret pınarım, suyuna kurban olduğum.." Alıntılarına aşık olduğum, gecenin bir vakti gözlerim sevgiyle dolarak okuduğum biricik kitap.. Öyle özel ve kıymetlisin ki.. Bir kaç ay önce sevdiğim pek çok insandan ayrılırken gönlümün bir parçasından hediye olarak gelmişti ve birgün balkonda kahve eşliğinde rastgele sayfalar açarak okumayı dilemiştim.. Ruhumun buna hazır olduğunu hissettiğim günlerde yapıyorum şiir deyip geçmeyiniz kalbimde edindiği yer bambaşka..
Gülce
GülceÖmer Lütfi Mete · Timaş Yayınları · 20191,219 okunma
·
Puan vermedi
Biri tanrıya sormuş "Eğer herşey zaten kaderde yazılıysa neden dilek dileyelim ki?" Tanrı gülümseyerek demiş ki " Belki de bazı sayfalarda sadece 'dilediğin gibi olsun' yazmışımdır." Kitabı okumak için yeterli bir anekdot..
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,6bin okunma
415 syf.
9/10 puan verdi
·
127 günde okudu
Yalom Psikanalizm'in kurucusu Sigmund Freud'un yakın arkadaşı ve hocası olan Josef Breuer'in karşılaşmasını ve birbirleri terapi yolu ile yardım etmelerini anlatıyor. Nietzsche ümitsizlik içinde çırpınan deha filazof.. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. "Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır" diyor. Daha sonra, "Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenebilirsiniz?" diyecek. Aşkın acısı tattıran ve kendisinş intiharın eşiğine getiren Salomé aracılığı ile ümitsizlerin kapısını çaldığı efsanevi teşhis dehası Breuer ile kesişiyor yolu. Hayatı boyunca "ama" pozisyonunda yaşamış biri Breur Berta için yaptığı çalışmalar ve psikanaliz üzerinde çalışıyor. Breuer'in çalışmalarını henüz genç arkadaşı Freud ile paylaşmasıyla da varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade, neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar.. Yalom bize ümitsizliğin içinde hayatla ve kendinizle yüzleşme şansı veriyor.. onların dünyasına eşlik edebilmek dileğiyle..
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,5bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
Küçük prens... Bir nehirden geçer gibi değil de oturup kıyısında saatlerce düşüneceğiniz bir kitap. Zira derin kitaplar öyle paldır küldür okunmaz, kıyısına oturup derinliklerini görene kadar bakmalı, görmeli ve düşünmelisiniz... Pek çok insan gibi ben de çocuksu bir hikaye gibi okumuştum ilkinde, öylesine gelip geçmişim gibiydi satırların arasında sonra zaman geçip dönüp baktığımda prensi, tilkiyi, gülü dahi anlamak gerektiğini gördüm. "İşin aslı birbirlerini seviyorlardı da, ama ikisi de sevmeyi bilemeyecek kadar gençti. Küçük prens içi şüphelerle dolu olarak ordan kaçtı." Bir hayat felsefesi..
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,7bin okunma
Reklam
224 syf.
8/10 puan verdi
"Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt" diyor Joanna Lumley tanıtım bülteninde. Matt hayatının depresyon ve kaygı bozukluğu ile savaştığı muhteşem bir dönemini anlatıyor, okura yalnız değilsin demekle kendine yalnız değilim demesinin karma bir hâli belki de.. Henüz 24 yaşındayken kıyısına nasıl geldiğini bilmediği uçurumun kenarından nasıl atlamadığını ve iyileşmeyi anlatıyor.. Tanıdığım bir psikolog 'Depresyon önce yaşamaya dair tüm heyecanı alır elinden. Keyif aldığın her şeyi bir anda külfet gibi bindirir omuzlarına. Konuşmak zor gelir mi insana, inan konuşamazsın. Kendini öyle gördükçe daha da dibe çöker, çırpındıkça batarsın.Ama bir de iyi yanı vardır. Kendini bulur, kendinle tanışırsın. Dümdüz bakabildiğin gökyüzünün aslında nasıl büyük bir nimet olduğunu farkına varmaya başlarsın. Yavaş yavaş güneşi yeniden selamlamaya başladığında artık kim dostun kim değil farkına varırsın.Depresyon sonrası arınır, sadeleşir, sıradanlaştırdığın tüm güzelliklerle ilk kez tanışıyormuşsun gibi yeniden heyecan duyarsın.' demişti Matt sanki bunun yaşayan bir örneği gibi göz önüne seriyor süreci.. Bir solukta okuyup bolca altını çizdikten sonra dönüp dönüp üzerine düşündüğüm bir kitap oldu. Tavsiye edene, hayatımdaki yerine, yaşama baktığım gözlüklerin tozunu alan Matt'e ve zamana minnettarım...
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
Yaşama Tutunmak İçin NedenlerMatt Haig · Kollektif Kitap · 20151,082 okunma