Evet, Mustafa Kemal, muharebeyi -kinsiz, öfkesiz ve korkusuz- bir spor gibi yapardı ve maçlarını kazandıktan sonra defne çelenkleri üzerinde uyumaya dalmayı da hiç sevmezdi. Bütün samimî sporcular gibi, fena kuvvetlere karşı cidalci(savaşçı) mizacının ona emrettiği antremanlara devam ederdi. Günün birinde karşısın da güreşecek kimseyi bulamazsa kendi nefsi ile sessiz bir münakaşaya girerdi.
Sayfa 117