Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cihangir

Cihangir
@CihangirCevik
Çukurova Üniversitesi
Adana
11 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Cihangir tekrar paylaştı.
Yalnızlık Yalnızlık ise kimi insan için ihtiyaç, kimisi için tercih, kimine göre de kurtulamadığı bir derttir. Öznel bir durumdur. Bir duygudur ve değer yüklüdür. İnsan bazen yalnız bırakılır, bazen yalnız kalır, bazen yalnızlığa itilir, bazen de uzlete çekilir. Yani... Yalnızlık içsel ve dışsal süreçlerin ortaya çıkardığı bir durumdur. Yalnızlığın içgörü sağlayan, insanı kendisine yaklaştıran/kavuşturan ve bir özgürlük bölgesi oluşturan pozitif tarafları vardır. Bir de... Kendine, insan'a ve hayat'a yabancılaştırabilen, içsel ve dışsal yalıtılmışlığa götürülebilen negatif yönleri...
Reklam
Cihangir tekrar paylaştı.
Yüz İnsanın yaşamında kaç yüz birbirini izler, bilinmez. Ama kesin olan bir şey var ki, insanın en uzak olduğu ve yabancı kaldığı belki de göremeyeceği tek yüz kendi yüzüdür! O nedenle yüz hep bir başkadır...
Cihangir tekrar paylaştı.
Kitap İnce ince düşünülmeyi hak eden satırlardan oluşmuş bir kitap, insan'ı inşa eden bir kuvvettir. Topal anlatımlar ve aksak cümlelerle dolu bir kitap ise, insanı dümdüz eden bir düşman kuvvettir...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cihangir tekrar paylaştı.
Hâlden Anlamak Hâlden anlamak ise, karşıdakiyle sadece duygudaşlık oluşturmak değildir; onu hem duygu olarak hem de düşünce olarak anlayabilmek ve hemhal olabilmektedir. İtham etmeden, yargılamadan, suçlamadan yaklaşmak; koşulsuz, nedensiz ve beklentisiz bir niyet ve sevgi ile muamele etmektir. Onun sözleri kadar bakışının, tebessüm edişinin, dudak büküşünün, kaşlarını çatışının imâlarını da kavramaktır. Yani hâlden anlamak, mevzu bahis hâlin varoluşumuzla bağlantısını kavramaya kadar uzanan bir idrak derinliğidir...
Cihangir tekrar paylaştı.
Boşluk Boşluk, hayatın her alanında ve her anında olan bir şey; Mimaride, sanatta, edebiyatta, siyasette, hukukta, fizikte, kimyada, evrende, trafikte, şehircilikte, hatta kelimelerin, notaların, binaların arasında; en fenası insanın iç dünyasında...
Reklam
Cihangir tekrar paylaştı.
Sadakat "Sadakat, kişinin kendinde bir kişiye bir yer ayırması ve o yeri hep onun için korumasıdır. Sadakatsizlik, kişinin o yerin korunmasını savsaklamasıdır. İhanet ise, kişinin, o yerine başka bir kişiyi korumasıdır." der Oruç Aruoba...
Cihangir tekrar paylaştı.
Güven Şayet, hayat, bir" yabancıyla baş etme tarihi" ise güven en akılsızca tutum olabilir mi? Kendine güven bir başlangıç noktası mıdır, yoksa varış noktası mı? Güven almaya giden biri cebine vereceği güveni niye koymaz? ...
Sayfa 105Kitabı okudu
309 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Miras
MirasVigdis Hjorth
8/10 · 3.667 okunma
Cihangir tekrar paylaştı.
Tanıştığın insanlarla rastgele bi şekilde tanışmıyorsun. Hayatta tanıştığın her insanın sana denk gelmesinin bir amacı vardır. Her şeyin bir amacı vardır.
Cihangir tekrar paylaştı.
Anonimlik
Anonimlik, sadece bir özne eksikliğine, bir belirsizlik, bilinmezlik, tanımlanamazlık ve görünmezlik durumuna gönderme yapmakla kalmaz. Çok katmanlı ve karmaşık bir bağlam da üretir. Onun bir nimet mi yoksa lanet mi olduğu, bu bağlamla ne yaptığımıza ve anonimlik zırhını ne maksatla kullandığımıza bağlı olarak değişir.
Reklam
Cihangir tekrar paylaştı.
Anders, insanın teknolojik ilerlemenin büyüsüne kapılarak korkma yeteneğini kaybettiğine ve korkma cesareti gösteremeyen bir varlığa dönüştüğüne inanıyordu. Ona göre insanlık, korkma beceriksizliği çağında yaşayan “korku cahilleri”ydi. Korkularının boyutu ve büyüklüğü, karşı karşıya olduğu tehditlerin boyutu ve büyüklüğüne tekabül etmiyordu. Oysa korku, ona göre bir insanlık ödeviydi. Ve insan korkmanın ne demek olduğunu öğrenmeliydi. Bunun için uyması gereken tek emir şuydu: “Korkak olma, korkma cesaretini göster. Korkutma cesaretini de göster. Komşularına seninkine eşit bir korku ilet.”. Şu sıralar korkma cesaretini göstermemiz ve çevremizdekilere de kendimizdekine eşit bir korku iletmemiz gereken günlerden geçiyoruz. Evde kalalım!...
Cihangir tekrar paylaştı.
Büyülü Bilgelik
Bazı ormanlarda, bazı ağaç türlerinin en üstteki dalları birbirine değmeden büyür. Ve bu hadise, “taç utangaçlığı” olarak adlandırılır. Bitki biliminin ilk kez 1920’lerde keşfettiği bu gizemli olaya neyin neden olduğunun kesinleşmiş bir açıklaması şimdilik yok. Ama bazı bilim adamları, taç utangaçlığının ağaçların büyüme nodülünün rüzgâr gibi dış etkenlerle bozulmaması için meydana geldiği kanaatini taşır. Bazıları ise, zararlı böceklerin yayılmasını azaltmak ve parazitlerin ağaçtan ağaca geçişini engellemek için ağaçların bu davranışı gerçekleştirdiğine inanır. Biyolog Rebertus’a göre ise ağaçlar, ışıktan faydalanmayı optimize etmek amacıyla taç utangaçlığı davranışını sergiler. Yani ağaçlar, komşu ağaç dallarını algıladıklarında birbirlerini korumak için büyümelerini ya yavaşlatır ya da durdururlar. Bazı biyologlara göre de ağaçlar, taç utangaçlığı sayesinde aralarındaki rekabeti azaltır, güneş ışığını paylaşarak birbirlerini korur ve hayatta kalmak için kendi aralarında işbirliği yaparlar. Yani, ağaçlar komşularını önemser ve ortak bir amaç için birlikte çalışabilirler. Şu pandemi günlerinde; Hepimizin birbirinin dalını kırmamak, güneşine ve ışığına mani olmamak, parazit geçişlerini engellemek adına “utangaçlık” gösteren ve birbirinin “özel alanı”na saygı duyan ağaçların bu büyülü bilgeliğinden ilham alması ve sorumlu hareket ederek mesafesini koruması şart.
Cihangir tekrar paylaştı.
Aptallığın Gücü
Cipolla’ya göre, “Her toplumdaki aptal oranı aynıdır. Farkı yaratan bunlara verilen pozisyonlardır.”. Yani, aptalları insanlığın en tehlikeli kategorisine dahil eden şey, onların toplumda yukarıdan aşağıya doğru ne tür pozisyonları, hangi düzeyde işgal ettikleridir. İşgal ne kadar fazlaysa toplumsal tahribat o kadar büyüktür. Çünkü aptallık, çoğu zaman zûlümle birlikte gelen bir felakettir. Ve ne yazık ki düzeltilemez!...
Cihangir tekrar paylaştı.
Âlimin tuttuğu kalem, insanın ruhuna letafet nakşeden bir pınardır. Cahilin elindeki kalem ise iğvaya meyilli bir silahtır...
Cihangir tekrar paylaştı.
Belki, ama, neyse, keşke
Sanırım pek çoğumuzun; Belki'lerin omzuna bıraktığı, ama'larla doldurduğu, neyse'lere kurban verdiği, keşke'lere teslim ettiği kocaman hayatları var...
Sayfa 125Kitabı okudu
195 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.