232 syf.
·
Puan vermedi
Türkleri tarih sahnesine çıkaran ne uğruna yaşandığından çok, ne uğruna ölündügünü bilişleridir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Dünya sistemi dört işlemli hesabını Sakarya Meydan Muharebesi akabinde yeniden yaptı. Sistemin lortları hesaplarının bir daha bozulmasına fırsat vermemek kastıyla 100 senedir arzın sathında meleklerin yardımına inanan Türklerden bir tane bile bırakmama çabasına dalmış durumda.
Türkler kendi bileklerinin gücüne değil, meleklerin yardımına iman edenler idi. 1916'ncı Hristiyan yılında Mekke kalesinden Türk bayrağını indirenler ise meleklerin değil müttefiklerin yardımına güvenmişlerdi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Biz Türkler bir Sivas Kongresini toplamamış olsaydık, bir İstiklal Harbi vermemiş olsaydık şimdi İslam'ın arz üzerinde ancak müzelik bir kıymetinden bahis açılabilecekti.
Sayfa 102Kitabı okudu
Tarihte bir yerimiz varsa, bu yer küfür aleminin kendine olan güvenini tamamen kaybettiği yerdir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Türkler bir yerden geldiyse orası Orta Asya değildir. Türkler islam aleminin Bağdat-Şam mihverindeki gözde sahasını kendi yaşadıkları ve hüküm sürdükleri bölgeye çekmiş olmanın fiili gücünden gelenlerdir. Biz Türkler Diyar-ı Rum'u yüksek şahsiyetimiz vasıtasıyla Darü'l İslam kılarak yerkürede şanımızı yükselttik.
Sayfa 94Kitabı okudu
Meşguliyetimin hakkını vermiş olmam kafirleri çaresiz bıraktı. Müslüman oldu, artık şiir yazamaz dediklerinin üzerinden 44 sene geçti. Bunu söyleyenler bu zaman içinde yazdığım şiirleri ezberlerine almaktan geri durumadı. Vaziyetin vahameti onları "şiirlerine söz yok; ama düz yazılarını boş verin" hükmüne sürükledi. Sürüklendikleri yer rahat edebildikleri değil, rahatlarına kast edilen konuşlandırma alanı şekline girdi.
Sayfa 86Kitabı okudu
Ömrümü şiire adadım. Türk topraklarında kafirlerin zapt edemediği tek kalenin şiir olduğunu söylediğimde hesaba kattığım sadece kendim midir? Hiç şüphesiz ki evet.
Sayfa 86Kitabı okudu
Türklüğün asla kendini yakın tutmayacağı huy eyyamcılık, şartlara göre eğilip bükülmekti. Yeryüzünde Türkler rubúbiyet ( ilahlık ) iddiasındaki iktidar çevresini, bir zaman dilimi sırasında iktidar kurmuş olan çevreyi kazanç merkezi etmemekle kendini gösterdi. Türklerin en belirgin imtiyazı zorbaya meydan okumak, servetiyle yer tutmuşlara kavuk sallamaktı.
Sayfa 19Kitabı okudu
Káinatın hep var olduğu ve hep var olacağı şiarı, yakayı ele vermekten korkanların, hesaba çekilmekten kurtulmak isteyenlerin şiarıdır. Eşyanın tabiatında ne kendiliğindenlik ve ne de hareketin kaçınılmazlığı var. Eşyanın tabiatında yaratılmışlıktan başka bir şey yok.
Sayfa 11Kitabı okudu