- Garson : Efendim, sizleri burada görmek büyük mutluluk!
+ Cemal Süreya : Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın?
- Garson : Anlamadım efendim?
+ Can Yücel : Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil,hak ettiğin kadar unutulursun…
- Garson : Anlıyorum efendim…Neyse, ne alırdınız?
+ Nilgün Marmara : Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
- Garson : Çocukluğumdan mı? Siz ne isterseniz mutfaktan onu getireceğim işte.
+ Edip Cansever : Bu aralar ellerim hep üşür benim. Doktor ‘kansızlık’ der, ben ‘sensizlik’ derim.
+Nilgün Marmara : Üşümüşüm, düşlerimin üzeri açıktı.
- Garson : Ekrem klimayı aç oradan, çattık ya!
+ Tomris Uyar : Bazen sessiz kalmak, kırıldığını göstermenin en iyi yoludur.
- Garson : Estağfurullah efendim, ne kırılması, bugün kötü bir gün sanırım benim için.
* Yaşar Kemal : Gülümse karamsarları şaşırt, gülümse güller açsın yüzünde, gülümsemenle yayılsın ışık, dünyayı ısıtmasan da güneş gibi çevreni ısıt.
- Garson : Ekrem klimayı kapat, gülümsüyorum..
Kaynak : Edebiyat Dergisi