çünkü sanat, yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri, çöplük ve sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi, tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdu...
Kimse benim yavaş yavaş ölmekte olduğumun farkında değildi.....
Şarkı söylemiyor, ıslık bile çalmıyordum. Gülümsemek, zevk olmaktan çıkıp bir zorunluluk halini almıştı.
"küçüğüm, hayat böyledir. İnsanlar hep çekip giderler. Yürek unuttuğundan ve pişmanlıklar öldüğünden değil. Birtakım şeyler, sevecenliğimizde kalmayı sürdürür hep. Ama insanlar gerektiği anda gitmek zorundalar"