Sen benim yazmadığım şiirim, okumadığım şarkımsın. Ben senin yüreğini sevdim. Sana bakınca seni değil,bir kanatsız bir melek görüyorum. Sen benim canımsın, ötemsin,yarımsın...
Ne kadar tanıdık geliyor değil mi?
Çok değil biraz güzeli gelse unutacağımız insanlara hiç okumadığımız yazarlardan alıntı yapıyoruz. Anonim sözleri bulunca da altına
Düşünüyorum da sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek...
Yumuşacık kalbimizin farkedelmesi,naif yönlerimizin keşfedilmesi,cesaretsizliğimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar ustayız...
...Ve ne kadar güçlü görünüyoruz kalkanlarımızın altında .
Hissedilmeden,el değmeden , sevgimizi göstermeden.
İstiridyeler, Deniz minareleri, midyeler.
Kirpiler ve kaplumbağalar gibi.
Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?
Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız gibi parlak.
Ne çıkar ateşböceği sansalar beni?
•Rabindranath Tagore