Babam böyle bir kutunun içinde yaşadı. Belki çok düşünmüştü, belki az. Belki keyfi yerindeydi, belki değildi. Hem yaşıyor hem de yaşamıyordu. Şimdi ise öldü.
Şimdi bur'da olsan, dursa dünya
Yankılansa her taraf adınla bir anda
Bulutlarda, kayıp bir akşamda buluşsak öylece
Öylece bir anda
Desen nezaketen "Değişmemişsin hiç
Bak, aynısın hâlâ, omuzlarında dünya"
Gözlerin sürekli bakar şu boşluğa
Ve aklımdan geçenler devasa muamma
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda
yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlılarda
ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
Ben önceden karşında kalsedon rengindeki göldüm
Yoruldum yıldızları saymaktan bahar bile borana döndü
Daha şafak sökmeden ağlardın
Oysa sen eskiden temiz bileklerine kızlar gibi bazalt bağlardın