Tanrıların Arabaları, batı kültürünün sahip olduğu kendini beğenmişlik duygusunun dışavurumundan kaynaklı bir kitap olmanın dışında başka bir şey değildir.
Kendi yaşadığı çağda sahip olamadığı bilim,teknik vb uygulamaların başka uygarlıklar tarafından kullanıldığını gördüğünde kendini avutmak için – Deli Emin gibi “ Şerefsizim benim aklıma
Eğitimde herşey doğru ilkeler tesis etmeye ve çocukların bunları anlayıp kabut etmesine önderlik etmeye dayanır.İnsan ve Tanrısal ceza korkusu yerine kendi vicdanının korkusunu; insanların saygısı yerine öz saygısı ve iç vakarını; söz ve safi dürtüler yerine eylemlerin değerini; duygu yerine anlayış gücünü; kasvetli, ürkek vce kederli adanmışlık yerine neşelilik ve iyi huylu dindarlığı koymasını öğrenmelidirler.
İçimizdeki yasaya biz vicdan deriz.Eğer vicdanı içimizde yargı mercii kurmuş olan Tanrı'nın temsilcisi olarak görmeseydik vicdanın kınamalrı sonuçsuz kalırdı.Cahil insanların vicdanı için ilah, söylemler bir afyon ve üzerinde rahatça uykuya daldıkları bir yastıktır.
Kanta bakarken farkettim eğitim hakkındaki yorumlarınız çok anlamlı. Lakin din hakkında aynı şeyleri söyleyemeceğim. elbette dini afyon olarak tahkikden uzak veya salt pragmatik emelleri doğrultusunda dejenere eden(aslı profan)zihniyet karanlık çağdan beri olmuş ve olacaktır. Bir sepetteki birkaç çürük elma o sepette sağlam elma olduğu gerçeğini değiştirmez.ve dahi bir harfin katipsiz bir iğnenin ustasız düşünülemeyeceği gibi kasıtlı bir fiilin faili olması gerekir.denge ve düzeni barındıran bu kainat fiili için de üst bir ideaya ihtiyaç vardır. Marxın ve dahi bir Marksist olan frommun afyonunu ise bazı müfessir ve teologların rasyonel mantaliteye oturttuğu dinin temel metodolojisini kendi işgalci hedonizminin zihnini ele geçirmesinden dolayı araştırmaktan tecennüb eden kimselerin elinde teselli edici bir metafor olarak kalmaya mahkum olmuştur.
marx, Freud ve Fromm gelmiş geçmiş en cesur ve zeki felesefecilerdendir nazarımda. Düşüncelerine sonuna kadar katılıyorum. Dünyanın ve insanlığın gelişiminin önündeki en büyük engel dinin hegemonyasının zihinleri tembelliğe ,kabullenişe ve acizliğe götürmesidir.