Çokça karşıma çıkan ama popüler kültür dayatması olduğunu düşündüğüm için okumadığım bir kitapti. Eşim hediye edince okuyayım dedim fakat tam beklediğim gibiydi. Yani edebi değeri bence olmayan 5 sene sonra belki de kimsenin hatırlamayacagi bir kitap diye düşünüyorum.
Kitap hayatından vazgeçmiş kahramanın intihar ettikten sonra kendini içinde bulduğu bir kütüphanede bulmasıyla başlıyor. İsmini saatin 00.00 olmasından alan bu kütüphanede kahramanımız yasayamadigi hayatları bu kütüphanede bulunan kitaplar sayesinde yaşıyor. Her hayatında başka bir kötü olay yaşıyor, her hayatta başka bir kusur oluyor. Yaşadıkça kendi kök hayatına ve yaşama olan isteği artıyor.
Kitabın temel fikri açıkçası çok güzel ama bunu yaparken kullandığı dil ve olay örgüsü açıkçası bana pek iyi gelmedi ve okurken kendimi sıkılır buldum. Mesela 10 tane hayata gidip gelmesindense 3-4 hayata gidip derin derin yaşaması açıkçası daha iyi olurdu bu şekilde masalsı bir hava verdi benim için. Verilmek istenen duygu ve mesaji son 15 sayfada aldım diyebilirim. Önceki yaklaşık 250 sayfa benim için beklentinin çok altındaydı.
Bu kitap eğer bu kadar popüler ve listelerin başında olmasaydı ve rastgele denk gelip okusaydim eminim daha çok beğenirdim.