Dostluk, yasa, aşk, din gibi başlıklar öz değerlendirmelerin olduğu bir kitap. Sindire sindire okumak keyifli oldu. İnsan, duygular ihtiyaçlar ne kadar evrensel ve doğal bir kez daha görmüş oluyoruz bu kitapta.
Güzelliğe dair
“Bütün bunları söylediniz güzelliğe dair, ama aslında ondan değil, giderilmemiş ihtiyaçlardan söz etmekteydiniz;hem güzellik bir ihtiyaç değil, coşkunluktur.
Ne susamış bir ağızdır, ne de uzatılmış boş bir avuç. Fakat daha ziyade tutuşmuş bir yürektir ve büyülenmiş bir ruh.”
Zamana dair
“Sevme gücünün sınırsız olduğunu hissetmeyen var mıdır aranızda? Tam da bu aşkı aşk fikrinden aşk fikrine, bir aşk eyleyişinden başka aşk eyleyişine geçmeyen, sınırsız olsa da varlığının merkezinde tutuklu bu aşkı hissetmeyen var mıdır aranızda?
Zaman da tıpkı aşk gibi bölünmemiş ve temposuz değil midir?”
“Ama suskundu sevgimiz ve üstü örtülüydü. Oysa şimdi yüksek sesle ilan ediyor varlığını sana ve açığa çıkmış duruyor önünde. Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.”