Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ƥelif

Sabitlenmiş gönderi
"Wandering between two worlds, one dead, The other powerless to be born. With nowhere yet to rest my head." (Biri ölü, öteki doğacak gücü bulamayan İki dünya arasında dolanıp duruyorum. Başımı koyup dinleneceğim bir yerim yok.)
Sayfa 1510
Reklam
“Sizi bir daha hiç görmeyeceğim.” “Oysa sadece sizi görmek için yaşıyorum ben.”
Ama birden Catullus’u hatırladı: “Seni ne zaman görsem sesim kesiliyor, dilim tutuluyor, ince bir alev tüm gövdemi dolaşıyor, içimden fışkıran bir kükreme ve karanlık kulaklarımı gözlerimi dağlıyor.” Catullus’un Sappho çevirisi; Avrupa tıbbında aşk denen hastalığın en iyi tanımı budur hala.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama insanın kendisi çıraysa yangınla savaşmaya kalkması umutsuz bir çabadır.
Biz kendimizi o kadar uzun zamandır yıkmaya verdik ki, bir şeyleri kurmak şimdi sabun köpüğünden balon yapmak türünden boş bir iş gibi geliyor.
Reklam
Bazı erkekler kendi karılarından daha az çekici kadınlar bulunduğunu düşünerek kendilerini avuturlar; diğerleriyse daha çekici kadınlar olduğunu düşünerek işkence ederler.
Homo sapiens’in trajedisi, yaşama şansı en az olanların çok fazla üremeleridir.
Hem unutmayın çarpık bir zihin, kötü niyetli bir zihin değildir. Bu gibi durumlarda umutsuzluğu bir hastalık olarak görmemelisiniz.
Aniden sular çekilince anonimler ortada kalmıştı, doksan milyon yıl öncesinden bir mikro kıyamet. Kara bir şimşeğin ışığı altında, bütün hayatın paralel olduğu birden içine doğdu: Evrim, mükemmelliğe doğru yükselen dikey bir şey değildi, yataydı. Zaman bir aptallıktan ibaretti; varoluşun tarihi yoktu, hep şimdiydi, hep aynı şeytani makineye kısılıp kalmaktı. Gerginliği kapatmak için insanlığın diktiği bütün o rengarenk perdeler: Tarih, din, görev, mevki; hepsi yanılsamaydı, dumanlı kafayla hayal edilen şeyler.
Ey genç sevdalı, nedir bu iç çekişler, Asla senin olmayacak biri uğruna? TENNYSON
Reklam
Belirsiz ve genel bir duyguydu bu ama iliğine işlemişti sank; çok yüksek ve uzun bir duvar boyunca gelip aradığı kapıyı bulan bir adam gibiydi… ama kapı kilitliydi.
Ama ben bu diken gibiyim Bay Smithson. Onun bu ıssız yerde büyümesine kimse ses çıkarmaz. Ama Broad Sokağı’nda yürüdüğünde toplumu rahatsız eder.
Ama bir şeyi görmek o şeyi kabul etmek değildir.
Hayatım yalnızlık içinde geçti Bay Smithson. Asla kendi dengimle arkadaşlık edemeyeceğimi, asla kendi evimde oturamayacağımı, dünya bir genellikse benim hep bir istisna kalacağımı buyuran bir ferman var sanki.
Sanki cennette yaşıyormuşum ama keyfini çıkarmam yasakmış gibi.
Anlayamazsınız Bay Smithson. Çünkü kadın değilsiniz.
785 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.