Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Kaynar

Emre Kaynar
@Emrekaynar
İstanbul
28 Mayıs
6 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
Reklam
Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden…
Başları ucunda hece taşları Ne söylerler, ne bir haber verirler

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş; Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek. Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek. Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş.
O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş; Birden, dağın sırtında atlılar belirecek. Atlılar put şehrine gediklerden girecek; Bir şehir ki, orada insan ayak üstü leş.
Reklam
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey. Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana. Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar… Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var.
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana, Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar. Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Büsbütün unuttum seni eminim Maziye karıştı şimdi yeminim Kalbimde senin için yok bile kinim Bence sen de şimdi herkes gibisin
Reklam
Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
Elimde, sükutun nabzını dinle, Dinle de gönlümü alıver gitsin! Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle, Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Beyaz haberlerim var kardeşlerim -Bir güzel ince gelin Kabartır göğsünü toz duman içinde gelinliği durur çıkartıp bıraktığı yerde İçerlerden bir taşlı tarladan Kaynayan nehrin gözünde unutmuş gelin alınlığını Avuçları sıcacık yumulu beline dayalı Kalın bilekli badem topuklu Seyirtir o ince gelin grevli'ler şifalar götürmek için
Fatih Sultan Mehmed Han Bilmedim derd-i dilin ölmek imiş dermâni Öleyin derd ile tek görmeyeyin hicrâni Mihnet u derd ü gama olmağ için erzâni Avniyâ sencileyin mihnet u gam-keş kanı Gönül eyvây gönül vay gönül eyvây gönül Gönüldeki aşk derdinin dermanı ölmek imiş, bilemedim. Tek o dert ile öleyim de ayrılığının acısını çekmeyeyim. Ey Avni Sevgilinin aşkının gereği olan eziyet dert ve üzüntüye layık olabilmek için senin gibi eziyet ve sıkıntı çeken nerede var? (Senin bunları çekmen ne büyük saadettir). Ah gönlüm eyvah gönlüm, vah gönlüm eyvah gönlüm
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir Toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin güneş gibi bazen
Reklam
“Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak; nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?”
Zirvesine göz koyduğum dağlara bak Koşup takıldığım çitlere bak
Sayfa 447Kitabı okudu
Cemiyet, ah cemiyet, yok ediIen ruhiyIe; Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyIe… Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Genç adam, aI siIâhı; iman tıIsımIı kıIınç!