Dünyamızın kainatta bir toz zerresi olduğu, bizlerin de bu toz zerresi içinde seçilemeyecek kadar küçük varlıklar olduğumuz bilgisi hala içimi derin bir umutsuzlukla dolduruyor.
Kısacası ben insanlığı iki temel gruba ayırırım. Birinci grupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer guruptaysa hiçbir şeyin farkında olmayan kitleler. Birinci grup liderlik etmek ikinci grupsa onları izlemekle yükümlüdür. Birinci gruptakiler anne babalara ikinci gruptakiler de çocuklara benzer. İlki hakikate asla ulaşılamayacağını bilir. İkinciyse ellerini uzatarak hakikate koştuğunu sanır. Bu durumda ilk gruptakilerin diğerlerinin zihinlerini masallarla hayal ürünü hikayelerle doldurmaktan başka çaresi var mıdır? Yalan söyleyip kandırmaktan başka ne gelir elinden? Üstelik bunu ikinci gruptakilere merhamet dolu hislerle yaparlar.
Bedenimiz miskin ve rehavete meyillidir. Hedefe giden yolda karşılaştığımız zorluklar onu korkutur. Basit tutkuları irademizi ve yüce arzularımızı yerine getirmemize mani olur.