Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eren Sarıkaya

Eren Sarıkaya
@Eren_srky
7 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
144 syf.
·
Puan vermedi
Her zaman içimde bir Ahmet Ümit okuma isteği vardı ve buna ilk romanı olan bir sis boler geceyi ile başladım.yazar solcu olan Süha nin tesadüfen bir Alevi toplantısına kulak misafiri olmasıyla birlikte, geçmişte yaşadıklarını sorgulatiyor.kurgusal kısım ise Süha nin daha köye varmadan önce yaptığı kaza sonucu gordugu boş mezarın alevilik ile ilgili bir bağlantısı öğrenmesiyle başlıyor.tum bunların yanı sıra yazarımız bize solculuk ve alevilik hakkında bazı bilgileri çok da sıkıcı olmadan veriyor ki güzel de tespitler içermekte ancak bazı bölümlerde bu konulardan sikilabilirsiniz normal bir şekilde ancak okunmasını önerdiğim bir kitap .ayrıca Ahmet Ümit in ilk romanına göre gayet iyi.
Bir Ses Böler Geceyi
Bir Ses Böler GeceyiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20107,5bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Bir Ses Böler Geceyi
Bir Ses Böler GeceyiAhmet Ümit
7.4/10 · 7,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1984 vs Cesur Yeni Dünya
Orwell kitapların ileride kimilerince yasaklanabileceğinden korkuyordu; Huxley ise, kitapları yasaklamanın anlamsızlaşacağından, çünkü ileride kimsenin kitap okumakla ilgilenmeyeceğinden… Orwell kimilerinin bizi bilgiden mahrum edebileceğinden korkuyordu; Huxley ise, bize çok fazla şey sunulacağından ve bunun sonucunda da hareketsizliğe ve bencilliğe itileceğimizden… Orwell gerçeklerin bizden titizlikle gizleneceğinden korkuyordu. Huxley, bilginin devasa bir anlamsızlıklar denizi içerisinde kaybolacağından… Orwell tutsak bir kültüre evrileceğimizden korkuyordu; Huxley ise saçma sapan şeylerle uğraşmayı rutin edinmiş, ehemmiyetsiz bir kültüre evrileceğimizden… Huxley’nin “Cesur Yeni Dünya” eserinin gözden geçirilmiş baskısında da belirttiği gibi, zorbalığa ve diktatörlüğe karşı çıkan sivil özgürlük hareketi temsilcilerinin hesaba katmayı unuttukları bir şey vardı: İnsanoğlunun sınırsız dalgınlığı ve eğlenceye düşkünlüğü. “1984”te, insanlar acıdan ve cezadan kaçınma; “Cesur Yeni Dünya”da ise keyfe ve hazza yönelme dürtüleri sayesinde kontrol ediliyorlardı. Kısaca, Orwell nefret ettiğimiz şeylerin bizi mahvedeceğinden korkuyordu; Huxley ise sevdiğimiz şeylerin bizi yıkıma götüreceğinden
288 syf.
·
Puan vermedi
İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sos­yalizm"in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.  Hayvan Çiftliği'nin
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2016245,6bin okunma
Reklam
164 syf.
·
Puan vermedi
Anlatıcı,Raif, Maria üçlüsünün etrafında dönen roman anlatıcının eski bir arkadaşı olan Hamdi’nin ona iş bulmasıyla başlıyor. Hamdi güya iyilik yapar gibi bir havaya bürünüp ona iş icat ettiğini söyleyerek şirkette ona da bir masa veriyor. Yan masasında ise Almanca tercümanı soluk benizli Raif Efendi bulunuyor. Herkese bay-bayan denilen bir
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,8bin okunma
247 syf.
·
Puan vermedi
İtfaiyeci Guy Montag işini çok seven, on yıldır kitap yakan, iş arkadaşları ve şefleri tarafından sevilen bir kişiydi. Kitapları neden yaktığını bir gün bile sorgulamayan itfaiyeci Montag, tam da sistemin sitediği bir adamdı. Sorgulamadan direkt işini yapan. Soruları yoktu. Cevapları da yoktu haliyle. Sadece alev makinası ve arkasında bıraktığı küller. Ta ki korkusuzca sorgulayan, geçmişi anlatabilen, 17 yaşında genç bir kızla tanışana kadar. Montag ve tamamen yanlış hayatı bir anda tepe taklak olmuştu. Zamanla tüm yanlışlar doğru ile yer değiştirir oldu. İşi, eşi, hayatı, yaptıkları sorgulama aşamalarından geçmeye başlar kafasında. Artık nedenler vardır sorular vardır. Cevapları arayan bir Montag vardır! Bambaşka bir gözle görmeye başlar sanki. Sansüre, kitaplar, totaliter rejim, alevler, hayat eleştirilerinden kurtulamıyordu! Kitapta özellikle hoşuma giden bir diğer nokta ise televizyon ile ilgili yapılan eleştirilerdi. Ray Bradbury televizyonun edebiyatı öldürdüğünü ve edebiyata olan tüm ilgiyi azalttığını söylemiş. Kesinlikle çok doğru. Özellikle günümüze baktığımızda bunu çok daha net görebiliyoruz. Ray Bradbury bunu kendi ülkesini gözlemleyerek söylemiş ve dünyaya da bir salgın gibi yayılacağını söylemiş. Tahmin edersiniz ki sürekli televizyon izleyen ve kitap okumayan bir millet olan bizler için durum çok daha vahim. 
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 201789,1bin okunma
2019 OKUMA HEDEFİ
5/50 kitap - %10 tamamlandı
5 kitap okudu
50 kitap
1.195 sayfa
4 inceleme
0 alıntı
#4926 En çok okuyanlar'da.