Merhabalar herkese, umarım çok spoiler vermeden sizi tatmin edebilirim :)
Öncelikle kitabı okurken elinizde çay ya da kahveniz varsa onları bile bırakın, çünkü bu kitap sizi öyle bir içine çekecek ki, etrafınızdaki her şeyi unutacaksınız! Hayatımda okuduğum en iyi kitap olabilir, ciddi söylüyorum. Kitabı okurken hiç sıkılmadım, yazar öyle güzel yazmış ki, okurken güldüğüm yerler bile oldu. Bu çoğu kitapta olmaz, mesela.
Kitap, karakterlerin Mars'a gidişiyle başlıyor ve Mars'ta çok şiddetli bir fırtına oluyor. Ana karakterimiz fırtınada hasar alıyor ve ekip onu bırakıp gidiyor. Ana karakter ise tek başına hayatta kalmaya çalışıyor.
Yaşam mücadelesi o kadar güzel ki, harika yazarın eşsiz anlatımı ile kesinlikle sıkılmayacağınız bir kitap. Şimdiden herkese iyi okumalar ve kesinlikle okuyun
İnsanın tek bir gerçek aşkı olacağı, sonrasında hiçbir şeyin onunla boy ölçüşemiyeceği fikri. Güzel bir fikir ama asıl gerçek, dehşetin ta kendisi. Sonradan yıllar boyu o yalnızlığı göğüslemek. Hayatımızın amacı yok olmuşken var olmaya devam etmek.
Merhabalar incelememde genellikle spoiler vermemeye çalışacağım umarım affadersiniz.
Baş karakter Veronika, evinde intihar etmeye kalkışıyor ve yolda birisi bunu görüyor. İntihar ederken göz göze geliyorlar ama bu adam bunu ihbar ediyor ve Veronika deliler hastanesine gidiyor. Şimdi bu hastanede kendini deli olmadığını ikna etmeye çalışıyor ve günlerini anlatıyor. Hayattan soğuduğunu, yaşamak istemediğini ve onu hayatta tutan birisinden bahsediyor. Yanında biri oluyor, ayakta tutan ve Veronika bunlara rağmen hayatından vazgeçmiş şekilde ölmeye niyetli. Olay örgüsü böyle gidiyor ama sonda bir olay oluyor. Hep gittiği bir doktoru var ve bu doktor ona neler yapmış, deney yapmış kıza ama ne olaylar dönüyor, neyse daha fazla spoiler vermek istemiyorum. Kesinlikle okuyun!