Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra

Esra
@Esra1w
... insan zekâsı ve bilgisiyle değil, ancak irâdesi ile insandır.
Reklam
"Gönül yıkana uyku haram olmalıydı, gönlü yıkılana değil."
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Nâmusluluk, insanın vicdânı ile baş başa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı hesâbı olmamak demektir. Bu ise, emin ol ki, mesut olmanın ve iç huzûru ile yaşamanın ilk ve en zarurî şartıdır. Huzur içinde insanca yaşamak istiyorsan, bunu yalnız doğrulukla bulabileceğinden emin ol. Ve şunu bil ki, hayatta muvaffak olmak demek, doğruluğun ve nâmusluluğun gösterdiği yolda yürümek sûretiyle hedefe varmak demektir. Yoksa, herhangi bir şekilde ve herhangi bir vâsıta ile servete, şöhrete kavuşmak ve mevkî sâhibi olmak demek değildir. Eğer böyle demek olsaydı, yakalanmayan hırsızlara, tâkipsiz kalan gâsıp (zorla sâhip olanlar) ve kātillere muvaffak olmuş adam nazarı (bakışı) ile bakmak lâzım gelirdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seni bende, beni sende arıyorlar, Beni senden, seni benden tanıyorlar, Bir birim gibiyiz tümünün gözünde, Yarım'larımızı bütün sanıyorlar.
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Muvaffakiyetin bir düşmanı da kötü örneklerdir.
Şarlatanlığın ve parazitliğin debdebeli hayâtından gözlerin kamaşıp da sakın nâmuslu çalışmanın emin netîcesinden şüpheye düşme ve mânevî kuvvetini kırma. İstikbâlini karanlık bir tesâdüfün cilvesine terketme. Entrikacı (dalavereci) ve konbinezoncu (düzenci) zekânın kartondan köşküne imrenme. Ve bil ki hayatta insan olan, insana yaraşan yol, doğruluk ve nâmusluluk yoludur.
Reklam
Muvaffakiyetin bir düşmanı da kötü örneklerdir.
Muvaffakiyet yolunda senin bir düşmanın daha var ki, bu da kötü örneklerdir. Bunlar takıp takıştırmakla, kiminin ayağına çelme takmak, kiminin gözüne kül atmakla servete; mevki ve şöhrete kavuşmuş; ehliyet (hak ettiklerinin) ve liyâkatlerinin (lâyık olduklarının) üstündeki yerlere oturmuş insan kılığındaki hayvanlar ve parazitlerdir. Gerçi bunlar yalnız bugün değil, her devirde görüle gelmiştir. Her zaman insanların saflığından ve temiz yürekliliğinden istifade ederek (faydalanarak) kese doldurup ense şişiren açık gözlere rastlanmıştır. Fakat zamanımızda bunlar görülmedik bir şekilde çoğalmıştır. Her yerde senin tecrübesiz ve mâsum gözlerine çarpan da bunlar oluyor. Karınca sabrı ile çalışıp kazanmaktaki emsalsiz hayatın tadını maalesef bunlar kaçırıyor.
Muvaffakiyetin Bir Diğer Düşmanı Kötü Arkadaştır.
... arkadaş olacağın kimsede arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun. Bu meziyetlerle (üstün özelliklerle) bezenmiş olan bir insan, diğer bütün iyi vasıfları (özellikleri) da hâiz (sâhip) demektir. Bunu unutma ve bu şartı bulamadığın kimse ile sakın arkadaş olma.
Muvaffakiyetin ilk Düşmanı Tembelliktir.
... tembellik insan karşısına çıkıp da mertçe savaşan bir düşman değildir. Bilakis, eski peri hikâyelerindeki kahramanlar gibi, şekilden şekle girecek ve bin bir hîle kullanarak alt etmeye çalışan bir nâmerttir (korkaktır). Tehlikesinin büyüklüğü de buradan gelmektedir. Tembelliğin yerine, adamına ve çağına göre girmediği kalıp yoktur. Herkesin mîzâcına göre tavır alır ve konuşur. Dilimizde aldığı çeşitli isimler de onun bu sinsiliğini gösterir. Tembelliğin adı havâiliktir. Bir adı gevşeklik, bir adı hoppalık ve züppelik, bir adı uyuşukluk, üşengeçlik, keyfine düşkünlük, tenseverliktir. Tembellik herkesin karşısına her zaman aynı kılıkta çıkmaz. O mesleksiz aktör gibi dâima rol değiştirir. Bâzan samîmî ve iyiliği sever bir dost tavrı alır. Bâzan en meşrû (uygun) bir mâzeret kılığına girer; hasta olur, yorgun düşer ve herkesi hâline acındırır. Bâzan iş yapar görünür; hakîkatte hiçbir şey yapmaz. Bâzan tatlı bir dille konuşur ve gönül çeler. Onun kandırıcı bir felsefesi ve safsata ilmeklerinden örülmüş bir edebiyatı vardır.
Gerçi muvaffak olmak, mesut (mutlu) olmak demek değildir. İnsan muvaffak olur, cemiyet içinde özlediği yerin daha üstününü bile alır da, mesut olmayabilir. Servetin, iktidar ve şöhretin son haddine varmış nice insan vardır ki, içi dâima saâdet dünyâsının hasretiyle yanıp tutuşur. Mükellef (gösterişli) apartmanlarda, göz kamaştırıcı bir konfor ve lüks içinde yaşayan insanlar görürsün ki, bunun hepsini bir günlük saâdetle değişmeye hazırdır. Çünkü, saâdet tamâmiyle gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi içimizden başka bir yerde sanıp aramak ve saâdeti sırf servet, iktidar ve şöhrette görmek çölde serabı su zannetmektir.
Memento mori, memento vivere. Unutma öleceksin, unutma yaşıyorsun.
Reklam
... İnsanın kıymet ve kuvveti, bilgisinin genişliğinde olmaktan çok, benliğine sâhip ve irâdesine hâkim olabilmesinde; iyi huylarında ve rûhî terbiyesindedir.
İlim, ameli müstelzim değildir. ( Bilmek ve yapabilmek ayrı şeylerdir.) Zîra ilmin kaynağı zekâ, amelinki ise, irâdedir.
Esra
@Esra1w·Şu anda okuyor
%32 (20/62)
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil
8.7/10 · 15,7bin okunma
"Aut viam inveniam aut faciam." "Ya bir yol bulacağım ya da bir yol yapacağım."
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.