Esra Yurtkuran
@Esrayurtkuran
İstanbul
3 Mayıs
39 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Acı çekmek ne de mekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi.
Sayfa 169Kitabı okudu
hiçbir şey beklemiyoru, böylece hayal kırıklığına uğramıyorum.
Sayfa 46Kitabı okudu
"İçine dert olan bu mu yani?"
"Evet, öyle. Başka eve taşındiğımızda Luciano'nun peşimizden gelmeyeceğinden korkuyorum."
"Sence bu yarasa seni çok seviyor mu?" "Sevmez olur mu..."
"Yürekten mi seviyor?"
"Kesinlikle."
"Öyleyse geleceğine emin olabilirsin. Biraz gecikebilir, ama bir gün mutlaka seni bulacaktır."
Sayfa 36Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Duygusal açıdan olgunlaşın ve başkalarının sizinle aynı fikirde olmamasına izin verin. Başkalarının sizinle aynı fikirde olmama hakkı vardır; siz de onlarla aynı fikirde olmama özgürlüğüne sahipsiniz.
Sayfa 203Kitabı okudu
Sözleriniz, bunların arkasındaki hislere ve inanca göre güç kazanır.
Sayfa 96Kitabı okudu
Kızmayın bayan ölüm, olur böyle şeyler, biz insanoğulları hayal kırıklıkları, yılgınlıklar, başarısızlıklar konusunda tecrübeliyizdir ve böylesi olaylar karşısında bile ümitsizliğe kapılmayız, eski günleri hatırlayın, birçoklarımızı gençliğimizin baharında acımadan, merhamet etmeden alıp götürürdünüz, ya da bugünü düşünün, aynı taş kalbinizle, yaşamak için en gerekli unsurlardan bile yoksun olan insanlara aynı şekilde davranmayı sürdürüyorsunuz...
Sayfa 160Kitabı okudu
Hayat böyleydi işte, kaşıkla verir verir ve sonra bir gün kepçeyle verdiklerinin tümünü geri alırdı.
Sayfa 43Kitabı okudu
Bir insanın kendi kaderini ve içerdiği olanca acıyı kabul ediş yolu, kendi davasını seçiş yolu, ona, en ağır koşullar altında bile, yaşamına daha derin bir anlam katma fırsatı verir. Yaşam, yiğitçe, onurlu ve özgecil olabilir. Ya da bu şiddetli kendini koruma kavgasında kişi, kendi insan onurunu unutup bir hayvan düzeyine inebilir. Burada, insanın, zor bir durumun sunduğu ahlaki değerlere ulaşma fırsatlarından yararlanma ya da vazgeçme arasındaki seçimi yatmaktadır. Bu da, insanın acılarına değip değmediğini belirler.
Sayfa 82Kitabı okudu
Sevgi, sevilen insanın fiziksel varlığının çok çok ötesine geçer. Sevgi en derin anlamın, kişinin tinsel varlığında, iç benliğinde bulur. Sevilen kişinin gerçekte orada olup olmaması, yaşayıp yaşamaması, bir anlamda önemli olmaktan çıkıyor.
Sayfa 53Kitabı okudu
Evet, birçok kişi insanlık sevgisi, ruh cömertliği gibi duyguları önemsemez.
Sayfa 260Kitabı okudu
En parlak yıldızda bile karanlık lekeler bulunur
Sayfa 69Kitabı okudu
Daha iyi olması için genellikle önce canı yanar insanın.
Sayfa 198Kitabı okudu
Tale tavır almak istemişti, lafını esirgememek istemişti, çünkü insanlar laflarını esirgiyordu, yeter artık demiyordu, çünkü kimse kendi kanaatini belirtmiyordu, ama dünyanın boka sarmasına hiç itirazları olmaksızın öylesine takılıyorlardı. Çünkü insanlar başkalarını memnun etmekten, hayır demenin sonrasında çıkacak tatsızlıklardan kaçınmak için deveye hendek atlatıyorlardı, dünya bu yüzden boka sarmıştı, o artık bunun bir parçası olmak niyetinde değildi.
Sayfa 126Kitabı okudu
Her şey her an aydınlık olsaydı karanlığı içimizde taşımak zorunda kalırdık
Sayfa 102Kitabı okudu
İnsan iki ruh hali içinde biden bulunabilir. İnsan son derece mutsuz, huzursuz, derinden sarsılmış olabilir ve yine de bir mutluluk anı yaşayabilir, hatta son derece mutsuz olduğundan bunu çok yoğun yaşayabilir, sadece bir an için değil, saatler ya da Slovakya’da olduğu gibi iki gün boyunca.
Sayfa 95Kitabı okudu