Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrim Yüksel

Hep merak ederim, benim devrimci oğlum, acaba hâlâ eski düşüncelerinde mi? Yoksa bilimselliğin temeli olan değişmeye uğradı mı?
Sayfa 793Kitabı okudu
Reklam
Yalnızca yaşar kemal in kitaplarını tadına vararak okuyorum. Bence Yaşar Kemal roman yazmıyor şiir yazıyor... Şiirini romanın içinde eritiyor.
Sayfa 606Kitabı okudu
Tuna uzayıp gidiyor. şimdi karşı kıyılar Romanya. Bizim geçtiğimiz yerler Bulgaristan. Oralara gidip görmesem, böyle duygularımın olmayacağını biliyorum. Tarih dersleri ve haritalar, insana ancak belli bilgiler veriyor, o kadar. Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? Hiç aşık olmayan birine aşkı anlatmaya benzer. İnsan ancak yaşadığı zaman bunların ne biçim bir duygu olduğunu anlayabilir.
Sayfa 558Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Askeri bir zafer kazanıldığında nasıl çok kan dökülüyorsa bir büyük adam yetiştiğinde de , çevresinde daima kurbanlar oluyordu.
Sayfa 466Kitabı okudu
Beyincik
Gururlanma ey ölüm, kimileri seni kudretli ve korkunç bulabilir ama değilsin... ....daha beni öldüremedin.
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
Tüm vücut
Hayatta planladığı gibi gitmeyen şeyler uzun vadede, planladığı gibi gidenlerden çoğu zaman daha etkili, hayatın şekillenmesinde daha önemli oluyorlar.
Bir arkadaşım, ebeveynlerin çocuklarını değil, çocukların ebeveynlerini değiştirdiğini söyler.
Baban geçmişini anlatmak istemiyor çünkü o geçmiş, ona başka biri olabileceğini ama olamadığını hatırlatıyor.
Başkaları, dünya, adalet, sürekli birilerinden bizim intikamımızı alır ama onlar aldıkları intikamın bize fayda sağlamadığının, aksine bizi yok ettiğinin farkına varmazlar. İntikamımızı alarak bizi kurtardıklarını zannederken aslında bizi yok ederler.
Şimdi düşünüyorum da ne adammış Atatürk. Ama bugün, şu yaşadıklarımıza bakın... Onun mirasına kon, onun getirdiği devrimlerden yararlan ve sonra ona savaş aç. Bu kadar basiretsizlik, nankörlük olmaz.
Reklam
Hayat ağacı
Çünkü doğar doğmaz annesi onu Yıldız 'ın kucağına vererek '"senin bebeğin" demiştir. Ailenin ele avuca sığmayan, haşarı çocuğu Yıldız her fırsatta sanki bir bez bebekle oynar gibi oynar Müşfik 'le: "Benim bebeğim... öyleyse onu alırım, sokağa çıkarırım... Bakın bakın bu benim bebeğim... Sıkıyorum, mıncıklıyorum, yanaklarını ısırıyorum, seviyorum!.. Ağlıyor! Annem de pencerede avaz avaz bağırıyor bana 'bırak çocuğu!,' diye. Ben de bıraktım! Müşfik 'i yolun ortasına bıraktım ve kaçtım, saklandım bir kapı aralığına...Anne uçtu sanki kaptığı gibi Müş bebeği, gene uçtu girdi içeri... Neden sonra aç susuz, çaresiz döndüm eve, hazırdım gene esaslı bir köteğe."
Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde şöyle anlatmış düşüncelerini: "Savunma için Clarice Darrow oyununda Müşfik Kenter 'i izlemeye giderken bir görevli, biletinize bakarak, size oturacağınız koltuğu gösteriyor. Oyunu izledikten sonra, tiyatro salonundan çıkarken Avukat Darrow'un özgürlük tutkusu ile aydınlanma yolunuzda oturacağınız yeri, koltuğu, artık siz kendiniz seçiyorsunuz. "
Sayfa 336Kitabı okudu
Ben Orhan Veli 1914' te doğdum 1 yaşında kurbağadan korktum 2 yaşında gurbete çıktım 7' sinde mektebe başladım 9 yaşında okumaya 10 yaşında yazmaya merak saldım 13' te Oktay Rifat 'ı 16' da Melih Cevdet ' i tanıdım 17 yaşında bara gittim 18'de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim...
Sayfa 314Kitabı okudu
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.