Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eylül Türk

Reklam
Yüreğimden çıkıyordu o ses belli ki. Sanki göğsüme çekiçle vuruyordu biri. Bulanık da olsa anlamıştım o zaman Asla bir yol yoktu yurduma ulaşan.
Biliyorum çok zor hissetmen Özlemimi, kederlerimi benim; Acırdım sana anlayabilseydin!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölüm beni hiç korkutmuyor: Derler ki orada uyurmuş acılar İçinde soğuk, ebedi bir sessizliğin...
Benden öğreneceğiniz şeylerin Size bir faydası olmayacak - Yüreği mümkün mü anlatmak!
Reklam
Peçorin, ruhsal olarak sakat doğmamıştı kuşkusuz. Tan­rı ona keskin bir zekâ, duyarlı bir kalp ve çelik gibi bir irade vermişti. Yararlı coşkulara, insancıl duygulara her zaman açık­tı yüreği...
Rüyanın grameri ve ona özgü imgelerin belirsiz dünyası, ilgi odak­laştırmanın seçici işleviyle açıklanabilir. Rüya görme ile uyanıklık ara­sındaki fark, dışsal uyarıcıların algılanmasının uyku sırasında elenmesi­dir. Böylece, ilginin odaklaşmasını sağlayan ve sembollerin anlamını sı­nırlandıran dışsal dünyanın etkisi ortadan kalkar.
Cehennem ehli onu azap edici, cennet ehli ise nimet verici olarak görür. Bu çok değerli bir sırdır.
Bilmelisin ki: insanın en yetkin yaratılışı, dünyadadır. Ahirette ise her iki gruptan insanlar yarım olarak bulunur. Bu yarımlık, bilgide de­ğil haldedir. Çünkü her fırka (mümin ya da kâfir), kendi halinin zıddını bilir. Binaenaleyh insan, aynı anda hem mümin hem de kâfirdir. Mutluluk-bedbahtlık, nimet-azap, nimetlenen-azap gören hep birliktedir. Bu nedenle, dünya bilgisi daha tam, ahiret tecellisi ise daha üstündür.
Kalp avama, kalbin sırrı delil sahiplerine, ruh müşahede sahiplerine, ru­hun sırrı ariflere, sırrın sırrı ise vakıf olanlara aittir. En büyük sır ise kıskanılan ve gizlenenlere (Hakk’ın eminleri) aittir.
Reklam
Normal dü­şüncenin ve normal iletişimin özelliklerinden biri olarak, kendimizin veya başkalarının kelimelerini harfi harfine kabul etmeyiz. Söylenmemiş bir şeyi mutlaka zihnimizde ekleriz ya da hayal ederiz. Şizofrenik dü­şüncenin bir ucunda çok fazla ekleme yapılır; diğer ucunda ise çok fazla şey dışarıda bırakılır.
Birbirine ortalama insandan daha farklı anlamlar yükleyen kişiler kaçınılmaz olarak ortalama ol­mayan bir gerçeklik yaşarlar.
Bedensel gereksinim, ünlü müşterinin bir taksiye binip, 'ne­reye gideceğimi bilmiyorum, fakat lütfen hızlı gidin!' demesidir. Davranış ise, otomobili kullanan ve müşterisinin hâlâ heyecanla dışarı mı bak­tığını, yoksa huzurlu bir uykuya mı daldığını görmek için endişeli şekilde arka aynasına bakan sürücüdür.
Güdü, sinir sisteminin bozulmuş dengesinin sonucu, ruhun heyecanlanması, rahatsızlık duyması ve tekrar huzuru sağlayabilmek için birşeyler yapma itkisi olarak çalışır.
Allah yaratıklarını yoktan yaratmış mutlak birlik diliyle rabliğinde tecelli edip şöyle buyurmuştur: ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ Mu­hatap, olabildiğince duruluk içindeydi ve şöyle karşılık vermişti: ‘Evet Rabbimizsin.’ Bu cevap, bir yankı gibiydi. Çünkü onlar, Allah’a Allah vasıtasıyla karşılık vermişti. Ayette geçen tanıklık ise sadece merhametten kaynaklanan bir tanıklıktı.
16,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.