Binlerce gül gördüm koparılmış atılmış.
Laleler de gördüm ki çok ucuza satılmış.
Gençler, yaşlılar gördüm hep aldatılmış.
Manen soruyorlardı, bize nasıl kıydınız?
Kimsesizliğin kitabını yazmaya
Gelmişim ben dünya'ya...
Soğukluğu içime işler çöktüğüm
duvar diplerinin, hüznümden kararmış taşları...
Ne hasretti yokluğundan aklar çalmış saçlarıma tel tel meydan okur olmuş kar tanelerine...
Bir hayal kurdum içinde oturup
içim içim ağlarım kimseler görmez ama...
Ah hicran ah!
Dağlar eridi ahuzarim la
rüzgara bıraktım savrulsun bütün hayallerim,
yağmurlar yağsın üzerime silinsin bütün sevmelerim.
Kentin en kuytu karanlık köşelerine bıraktı beni parçalansın bütün geçmiş zaman dilimi
uzun gam yolları düştü önüme şimdi.