Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Akyüz

‘Bir yanda “laik”, bir yanda da “din devleti” isteyen iki düşman kuşak yetiştirmeye hakkımız yoktur.’
Ahmet Taner Kışlalı
Ahmet Taner Kışlalı
ahmettanerkislali.com/milli-ihanet-eg...
Reklam
Zülfü Livaneli'ye Son Ada için sorular(Kitabın sonundaki söyleşiden)
Kötülük baş gösterirken ona karşı koymayan herkes suçun bir parçası haline gelir. "Yavaşça" mevzi kazanan diktatörlüklere en başta "Hayır" demek gerekir. Başkaldıran insan bunun için soyludur.
Zülfü Livaneli'ye Son Ada için sorular(Kitabın sonundaki söyleşiden)
...her diktatörlük, başlangıçta kendi çıkarını toplumun çıkarı gibi göstermeye dikkat eder. Başlangıçta kimseyi ürkütmemeye çalışır. Sonra gücü ve kendine güveni arttıkça, dişlerini "yavaşça" göstermeye başlar. Elbette bu saptama Fransız Devrimi gibi şiddetli altüst oluşlar için değil, sözüm ona "demokratik" yollarla iktidara gelen "seçilmiş krallar" için geçerlidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zülfü Livaneli'ye Son Ada için sorular(Kitabın sonundaki söyleşiden)
İnsanlar yönlendirilmiş bir haber bombardımanı altında gerçeği yalandan, eğriyi doğrudan ayırt etmekte güçlük çekiyor. Zaten büyük kitleler dünü unutur, yarını ise düşünmez, sadece anı yaşarlar. Bu "an" ise iktidarların ve medyanın manipülasyonları ile oluştuğu için genellikle yanlış yorumlanır.
Dijital Kale - Dan Brown
Kitabın sonundaki şifre, okuyanların dikkatini çekmiştir mutlaka. Kitapta da anlatılan Sezar Kutu Şifreleme yöntemi kullanılarak, bölüm sayısına karşılık gelen sayıların yerine o bölümün ilk harfi yazılarak 4x4 lük tablo oluşturunca; GÖZÜMÜZ ÜSTÜNÜZDE yazısı çıkması gerekiyor. Anladığım kadarıyla çeviri hatasından kaynaklı olarak bölüm başlarındaki bazı harfler değiştiği için birkaç harfte hata var. Kitabın orijinal dilindeki baskısında ise; "we are watching you" yazısı çıkıyormuş.
Reklam
Mavi Yolculuk
Mavi Yolculuk, Halikarnas Balıkçısı(Cevat Şakir Kabaağaçlı), Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu tarafından literatüre kazandırıldığı kabul edilen ve günümüzde özellikle turizmde kullanılan bir terimdir.
Mustafa Kemal Atatürk
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır."
İnsan kendine rağmen yaşamayı bilmeli bazen. Nevzat Doğansoy :)
Yola çıkınca her sabah, Bulutlara selam ver. Taşlara, kuşlara, Atlara, otlara, İnsanlara selam ver. Ne görürsen selam ver. Sonra çıkarıp cebinden aynanı Bir selam da kendine ver. Hatırın kalmasın el gün yanında Bu dünyada sen de varsın! Üleştir dostluğunu varlığa, Bir kısmı seni de sarsın. Üstün Dökmen
Reklam
İşte delikanlı, hayat budur. Hepsi de kendi hayatını yaşadılar. Ölenler daha da yaşamayı isterlerdi. Onu ne kadar zevksiz bulsalar bile... Muzaffer Hacıhasanoğlu-Bir Fotoğraf Canlanıyor adlı hikayeden
Beyler! Ne zamana kadar bu saklambaç oyununa devam edeceksiniz? Sürekli vatanseverlik, millet sevgisi ve medeniyete hizmetten söz ediyorsunuz. Ama millet için, vatan için, medeniyet için ne yapıyorsunuz? Kimileri milyonlarca lirayı aşırarak sevgili vatanımızı namussuzca soyarken kimileri de devlet daireleri, matbaa, okullar ve üniversitelerde memurluk yapıyorlar. Öte tarafta ise milyonlarca halk mahvoluyor, gün geçtikçe kötüleşip kendini kaybediyor! Milletin temelleri çöküyor! Henüz vakit varken ülkeyi ve halkı kurtarınız. Halkın arasına giriniz. Onları tedavi ediniz, eğitiniz, terbiye ediniz. Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Ülke halkının çoğunluğunun böyle kaba saba ve cehalet içinde kalmasına seyirci kalmak ayıptır. Medeniyetin ışığıyla aydınlanan herkesin buna duyarsız kalması cinayettir. Devlet denilen şey, üst katları geniş pencereli, yüksek tavanlı, havadar ve aydınlık; alt katları ise karanlık, rutubetli, dar ve penceresiz olan bir şato değildir. Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Sokrates ve meşhur Herküles'in büstlerinin fotoğraflarını araştırıp bulunuz ve bunları birbirleriyle karşılaştırınız! Sokrates' in büstünde filozof başı göze çarpar. Geniş bir alın...Burası zekanın yeridir. Sanki Sokrares' in zekası kafatasının içine sığmıyormuş da dışarı fırlayacak sanırsınız. İşte Sokrates' in alnı ve kafası bu şekildedir! Bir de Herküles' in heykeline bakınız! Antik Yunan efsaneleri kahramanının güçlü kasları karşısında hayrette kalırsınız. Cüsseli bir vücut, sütun gibi sağlam bacakların üstünde yükseliyor. Kollarının kasları, bükülmüş kaim bir halat gibi. Omuzları geniş, göğsü kabarık, boynu öküz boynu kadar. Başı ise vücuduna göre küçük ve alnı dar... Ben size Sokrates veya Herküles'in kafalarını tercih ediniz demiyorum. Ben şunu diyorum: Öküzün bacaklarını düşünürken, Sokrates'in de başını unutmayınız! Taş gibi sert ve koyun kafalı olmayınız! Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Cervantes, bütün okuyucuların böyle macera romanlarına düşkün olmalarının düşünce tembelliğinden ileri geldiğini görmüştü. O tarihlerde İspanyollar, geri kalmış ülkelerinde hayatı düzenlemek ve milleti ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yükseltmek için ciddi çareler aramıyorlardı. Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Devletlerin güçlülük ve zayıflığı, milletlerin ilerleme ve gerilemesi, yalnızca devlet idarecilerinin ehliyetli ve tecrübeli oluşlarından veya beceriksizliklerinden ileri gelmez. Yöneticiler iyi veya kötü, kahraman veya zalim olsun, onlar kendi milletlerinin birer yansıması, millî ruhun birer kopyasıdırlar. Onlar, halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, yöneticileri de onlar gibidir. İşte bu sebeple eskiden beri: "Her millet, lâyık olduğu idareye ve idarecilere sahip olur." denilmiştir. Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Reklam
"Tarih, halk kitlelerini bir hayvan sürüsü veya çalışkan bir karınca yuvası halinden çıkarıp aşırılıktan uzak ve mutlu bir hayat üreten milyonlarca sanatkâra dönüştürmek için ne yapılması gerektiğini ve devlet hayatının nasıl güçlendirilip halk kitlelerinin nasıl eğitileceğini gösteren bir bilimdir." Grigory Petrov-Beyaz Zambaklar Ülkesinde
"Bir ulusun ilerlemesi her şeyden önce o ulusun bireylerinin gelişmesine bağlıdır. Bireylerinin potansiyelini geliştirmeyen ve onların şevkini kamçılamayan bir ulus ekonomik, siyasal ya da kültürel hiçbir yönde kalkınmayı gerçekleştiremez. Gelişmemiş ülkelerin çoğunun temel sorunu doğal kaynaklarının kıtlığı değil, insan kaynaklarının kıtlığıdır. Bu yüzden gelişmek isteyen uluslar önce insan kaynaklarını geliştirmeye ve değerlendirmeye yönelmelidirler. Bir başka deyişle önce eğitim düzenlerini geliştirmeli ve bireylerine kalkınmada yararlı beceriler verebilmelidirler. Bir ulusun üyelerinin umutlu oluşu, ruhsal ve bedensel yönden sağlıklı oluşu, toplumsal kalkınmanın önde gelen koşullarındandır." Frederick Harbison
"Kendinden emin biri" dersiniz, Sanki güllük gülistanlık Benim için her şey... Adım güven belirtir, Ve, Oyununumun adı "Ağırbaşlılıktır". İçimde ve dışımda denizler sakin, Her şeyin kumandanı ben... Kimseye gereksinme duymayan Ben... Fakat, inanmayın bana, Lütfen!.. Charles C. Finn (Amerikalı çocuk psikoloğu) "Söylemediklerimi İşitin Lütfen" adlı şiirinden